4
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
1615
Okunma
çok oldu gözlerinden şiirler içmeyeli
maviyi tuvallerden sileli
kahverengi eskizlerde turunç yalnızlıklar büyüteli
gürültülü kuytularda
annesiz bir şehirde
yalnızlık ordusu tarafından yönetiliyor ülkelerim
kaç köy
kaç kasaba
kaç şehir
zamanı kayırıyor ellerim
galiba ben
sana sınırlar çizmeyi özledim…
dövünen dizlerimin
ayyaş namelerinde çiziyorum gözlerini
Arnavut kaldırımlı taş sokaklara
aynı telaşla
sensizlik var
kadehlerin yüzsüz mahzenlerinde
yüzümü çıkartıp asıyorum rüzgara
yüzsüzlüğüm ağlıyor
bir avuç deniz
sahi siz kimdiniz…
ihtilaller saklanıyor suyun saflığına
genizimde düğüm düğüm fırça darbeleri
silinikleşiyor gölgemin rengi
konuşsam dün
sussam kendime zulüm
ahh pek bi afili yalnızlık denen bu meyhane
şarap kızılı baharlarda
hep aynı terane
ahh işte
kağıtta durduğu gibi durmuyor hiçbir hece
yüreğe değince…
kaç kez söyledim sana
düşerken yanıbaşıma
şakakların şiir damlatıyor dudaklarıma
içsem sarhoş
içmesem mayhoş…
bak bana anne
sert ve dik yokuşlar sarkarken gözlerimden
kurudu sabrın terkisinde sardunyalar
güz yağmurlarında ıslanan
saksılar pencere kenarında duran
rüzgar alıyorum bakışlarından
üşüdü zaman
düş beni anne
mazinin kollarında gezinen
buğulu ezgilere
karşıyakadan gelen ney sesine
düş…
ört beni anne
denizleri çek üzerime
köpük köpük dalgalar bırak
kumdan şehirlerime
kayalıklara vursun
tuz kadar sevdim diyenler
çarp yüzüme yüzüme
çırpınışlarımdaki sessizliği
savur
tenimin kavruğunda bozduğum yeminleri
fütursuz karanlıklar dolansın ayaklarıma
izi kalırken
gördüğüm rüyaların
kırılsın avuçlarım
kanasın tırnaklarım
ayyaş akşamlarda
ölmem ben asla geçmişten…
gör beni anne
sür gözlerini üzerime
yağ beni
nasılda sövesim var
nankör kedilere birbilsen
yüreğimde nar kırmızısı yağmurlarla
ezildikçe can tende
ten canda
fısıldarken aynalar ellerimi
şehir altında
hüzünlü gürültüler öper sesimi
fersiz nefeslerin akşamında
soluk soluğa kalır düşlerim
koştum düşemedim
düş beni anne…
annem gibi sev(me)
adam sende…
(( elçin ))
5.0
100% (22)