Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
kırıkçırpınış
kırıkçırpınış

GÜLE SOLMAYAN B/AKIŞ

Yorum

GÜLE SOLMAYAN B/AKIŞ

( 3 kişi )

0

Yorum

5

Beğeni

5,0

Puan

1273

Okunma

GÜLE SOLMAYAN B/AKIŞ

GÜLE SOLMAYAN B/AKIŞ

Gecenin en tarifsiz karası
Sığ karanlıklar ortası
Dudaklarımda inin inim zonklayan sancı
Bağırsam patlayacak gözlerim
Sussam bin parça, dilim dilim...
Cılız kalemimle okşanırken buruk sahifeler
Mahcup ve üryan...
Hiçbir dize yanaşmıyor
Hasreti hakkınca çizmeye.
Derdim ne çok
Ah! Bir bilsen güllerin Kanı!
Hal-i eşkalime farazi bir tasvir bile yok.
O kadar parçacık
O kadar damlacık
O kadar ki noktacığım işte!
El pençe
Başım ayaklar dibinde...

Kaç kez sıvanır bir ruhun küflü damarları
Ve de kangren tortuları?...
Sus vuruşlarımı döve döve
Morarmış feryatlar büyütsem de iniltisiz
Terkedilmiş çığlıklar var topladığım
Hırpalanmış heybemde.
Bir çağın kıyametinden
Mahşer cesetlerinden
Gözün gönlü boğdurduğu;
Sözün özünü oyduğu
Ketum gecelerinden sızıyorum en mahremine.

Hani o sinelerde ölümsüz doğuşunla
Göller bir çırpıda kurutulduğunda
Kisralar paldır küldür yıkıldığında
"Levlâke levlâke..." sancısıyla
Tir tir d/inlerken arş-ı endâm
Hürmete boyun devirip vurulmuştuk:
"Semi’nâ ve eta’nâ..."

Nur’a çakıldığında kurşuni gözlerin
Seçkin parıltılar vardı retinanda
Rengarenk oynaşan.
Sarımsı bir tadı vardı bakışının
Bir güneş gibi
Alabildiğine umut
Yakabildiğince hüzne sûkut...
Duaya acıkınca minicik dudakların
Amin/e/ler emzirdi ilk, devayı şekerden
Şükr ile öptü alnından, Aşk’ın asil Tâlip lerinden.
Emindin
Emniyet verdin.
Dokunmadan bir kez yalana
Doğrularınla ahenk ahenk nakşettin...
Lâkin öksüz çöl kucağında
Yetim hicretlerle büyüyordu yalın ıssızlığın
Sararmış yakarışlar yuvalanmıştı bakışlarında:
Kör beyinler
Dilsiz iniltiler
Ve sağır yitimler, birer birer...
Kimi diri diri kederini döver
Kimi öldüresiye ciğerlerini biçerdi.

Bir mâna arıyordun o gül haznende
"Bir mâna olmalı bu sus karşısında
Bir mâna...
Bulan
Buldurtan
Çağlar boyu ışıyan, şu cebel-i Nur’dan..."

Ve Hübelin
Yine uykusunu alamamış o dehşet akşamı
Küfrün rezil rüsvâ titrediği
Cehlin yerden göğe iplendiği
Güneşin tüm ışıklarını yutkunup:
"Doğmak haram bir daha" diye
Bütün kimyasıyla uçurumlardan battığı v/akitte
Sımsıkı üfleyip bıraktı Hirâ
Nefesiyle Alem’in: "İkrâ..
Halkeden
Ve çürümüş zerreye ten verenin t/adıyla."
En güzel mucizeyi taşıdığın müjdeci kanatlarınla
Dokudun ilmek ilmek tüm karanlıkların bağrını.
Çöl kızardı
Dağlar bir çocuk gibi ufaldı
Hıçkırdı bulutlar
Durmadan dualar ağladı
Nergis nergis nefesince...

Sen Ey...!
Örtüsüne bürünenlerin eriten Güzelliği
Risâletin okyanus derinliği
Peçesini kaldırınca ruhunu rikkatin
Devredilen devirler devrildi kökünden.
Ve hiçbir cevap doğuramayan kısır sorular
O gün noktalandı yırtık rahimlerinden.

Sevgiydi; Ebâ Hureyre ellerinde
Okşandıkça büyüyen
Taatti; kızgın kumlar aşıp yalınayak
Veys’e yangın yangın kapı döndürten
Sadakatti; Sevr deliğini, can çiğneyip
Düşünmeden topuklarıyla çivileyen.
Anaydı
Babaydı
Şevk ile fedaydı
Söz ucunda söz
Yürek üstünde yürek
Ensâri bakışlarla süslenen koskoca vefaydı...

Ama ki; en Emin’in yegane Emaneti!
Can çekişiyorken yokluğunla
Ve şaşı kalmış yol ayrımlarımızca
Boğaz boğaza bir hevesteydik çoktan, bir ömrün
Kâh linç edilirken kendi kirli ellerimizden
Kâh ayaklarımızdan saplandık
Koşar adım bomboş çıkmazlara.
Pazar pazar dolaştırdık sevgiden emaneti
Buyrun:
"Sevdiğim,
Her şeyim!..."
Kaç şey doldurabilirdi ki içini Her şey’in
Ya da Her Şey’den ötesi de neydi ki
Hiçbir şeyin?...
Değil miydi saf saf birleşip de
Binleri Bir eden;
Tek olan değil miydi
Hükmünce halka halka dizip
Varlığıyla nice mânalar giydiren?
İşittik, kilitliydik
Bildik, zincirliydik...
Hiçbir canlı kemik yoktu ki biz kadar;
Ahde vefasız
Kan ile
Hınç ile
Caniliğe bu kadar pervasız...
Çekip çekiştiren
Leşini kardeşin, silip bir çırpıda rezilce öğüten.
Köşe başlarında
Ortasında aşikâr güruhun
Yani uluorta
Yahut, ısırıp da hesabını parçaladığımız
O arsızlığın
Donuk çıplaklığın
Ötesinde hayvani saflığın da
Aymazlığın
Katran yarası kararmışlığın
"Nâ" ekleyip usulünce
Mahreme "Lâ!" deyişimizin
Bitkin ve dönüşü yıkık o son/ucunda
Lime lime
Parça parça
Ezik ezik mühürlendik ya gönüllerimizden
N’olur sök artık, ey Cevher-i Ravzâ!!!

Bu hâl
Bu âhval
Kırık,dökük, pejmürde...
Benzi kararmış kalem bile
Kızarıyorken resmeylemeye
Gömülüyorum yine yapışkanlığına
Güneşe bakir karanlığımın.
Kir pas içinde damlıyorum sağanak sağanak
Taşıyorum kupkuru yatağımdan.
Özlem ki yakışandır
En güzeli sana
Şefaatinle nimetlendiren
Rezzak’ın sonsuz Aşk’ına.
Başım yastığımda kıvranırken
Korunaksız bir ceset gibi
Diz büküp felâhına
Sığınıyorum
Hıçkırıyorum
Ve kavruluyorum nara nara:
"Nolur bu acziyyeti, bu sefil haysiyyeti
Nolur unutma...!"

Sezgin Karadağ

Paylaş:
5 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (3)

5.0

100% (3)

Güle solmayan b/akış Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Güle solmayan b/akış şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
GÜLE SOLMAYAN B/AKIŞ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL