NE ÇOK ŞEY VARMIŞ MEĞER

sözümona bir yörüngede yol alıp vermişiz
söz verip tutamamışız aydınlık yanlarımıza
köz serip yüreğimize unutamamışız
göz deyip yıkılmışız
nazarlara gelmişiz yani
...
lütuf ve zulüm döngüsü içinde kol gezen acıları varmış yaşamanın
yol kesen sevinçler
iyi ki varlarmış
yaşasın!
Heyamola!
.
mevzubahis olan sayılamayacak kadar çok şey varken
aynı kareyi çekip durmuşuz utanmadan
"farklı acılardan"
ve o görüntülere sığınmışız
evet usanmadan
yine de yaşasın!
heyamola her şeye rağmen..
meğer susacak ne çok şey varmış
.
deklanşöre dokunan Tanrıymış hep
her yer ne de karanlıkmış dikkatli bakınca
hüzün bir yılan misali bakışa akınca
o sonsuz akışa
ne karanlıkmış
mışıl mışıl uyamazken!
insanın yazgısı bu sükunetsizlik boyluboyunca...
.
adımlarını nereye eksem eskiyor,
gözlerini kime uzatsam soluyor sevginin...
sözleri buharlaşıyor
yazık ki.
.
düşünüyorum,düşüyorum, düşlüyorum günaşırı
unutuş, yanılış, umut ve aldanışlarımla kol kola
gergef dokuyorum
ölüm pusuda
aşk uykuda iken
meğer
ağlayacak ne çok şey varmış...
.
bir masaldı nefes almak
bir vardı
bir yoktu
üç elma gökten düşecek
iyiler ödüllendirilecek
kötüler cezalandırılacaktı
falan filandı
meğer
bilenecek ne çok şey varmış...