4
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
778
Okunma
sokak sunucusu sancısını kurcaladı ışığın
sabah bildirileri gece bültenleri
bütün sloganlar irin kokuyordu
yoruluyordu aklın sağ uzunluğundaki el
bu saat tenime çok yakışıyor
başı gözlerinden komut alan bir daire içinde
nesneler aşırdı şiiri için
fosforlarına üfleyip ateş böceği olana kadar
karanlığı beklemek zorunda değilim
bu yüzden kanatları taze huylu bir rüyayım
aklımdan geçenlerin ağzıma sığmaması bundan
yani
evra ve onun ateşçisi
duvarın ıslaklığını seyreden kedinin hissettiği
yanı başından dalgın geçen haşereler
kendilerini kendilerine gülerken görecekler
acı o zaman suyun dibi
alevin ucu
göğün sonu
başın tekrarı
dindir bu dertli çokluğun atan kalbini
tutuldu ay
ay iki kere iki
zikri nafile soyundan bitap
düştü son çağrısına dudağın
alemi büyük kuşlar edindi elimizi
kanat çırpmasını bilmeyen öğütler verildi bize
son hak
uçurum diyen sağır ediciler
bütün yalanların ucunu birleştirip
hayat tekliğin rüyasıdır
iksirine tutunup
yalnız kalmamak için var ettim
neresiyim
neyim
benim sonum niye yok.