9
Yorum
26
Beğeni
0,0
Puan
1475
Okunma
kısa kelimeler ürettiğim gözlerinden
uzun bir hayatın kalabalık sözcükleri geçiyor
sabah kalktığım geceki uykudan
bir sen bir gözlerin kalıyor güne
avluya vurgun ağaçların gölgeleri
duvarın dizlerine dağılıyorken
kentin süpürülen vaktiyle düşüyorsun aklıma
aklımdan ellerime düşen gözlerinle
sokağa bakan pencereden selamlıyorum insanları
gökyüzü şahidimdir ki bütün turnalara
gözlerine olan göçlerimi anlatıyorum
sulara soyunmuş yaprakların
dalından kopup ıslaklığa değişinde arıyorum gözlerini
gözlerin nemli bir ormana düş
gözlerin suyun yanağında kağıttan gemiler
sokak çalgıcıları yedirince hüzzamı yüreğime
solunum dağlarında açıyor gözlerin
her baktığım yere dağınık düşüyor renkleri
ve birer birer toplayıp gömüyorum gözlerime
gerçeğin hayalle harmanlanmış masalları gözlerin
her anlatımında bir çocuk gülüyor bin çocuk uyuyor
kentlerin arasına çekilmiş uçurum hasretleri
bakmalarına dolu kavuşmalarla duyumsuyor aşkı
tarifsiz bir doğaçlamadır gözlerin
ezbersiz bütün güzellikleri
umudumun yarınlarına taşıyor
sen yeterki bak
ben baktığın rastgele yaşamın çoğalışında
bildiğim ve bilmediğim yanlarıyla yaşarım
sen yeterki bak
ben gözlerinin sürgününde kalırım ...!