Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Renas Tutaste
Renas Tutaste

Papulya

Yorum

Papulya

( 4 kişi )

0

Yorum

4

Beğeni

5,0

Puan

719

Okunma

Papulya


’’ Sürgün yıllarının başlangıcıydı . . .
ve sonsuza kadar ölü gibi yaşamanın da . .

acıyla yoğrulmuş düşünceliler ,
ellerinde silahlarıyla ,
taşlı yollardan ,
tozlu ve çamurlu yollardan geçerek ,
Lazona’ya kadar gelmişlerdi . .

kaç coğrafyadan ,
kaç dilden insanlarla yürümüştü o yollarda .
geçti yalın ayağıyla ,
Çağlayan Köprüsünde sağında Ermeni dostu ,
solunda Kürt dostu , orta da Rum dostları.
tebessümleri anılamak için ;
bir flash patlıyordu ,
siyah beyaz bir resim ,
Çağlayan Köprüsünün üstünde bir anı . ’’

Lazona’da fişekler patlarken bir bir gövdelerde ,
yok edilmeye mahküm edilmiş bir kaç hikayelerdik aslında .
limana demir atan türkülerin ihanetini bilemezdik ,
bu yüzden çok oldu yurdumdan sürgün edileli . . .

Lazona’da ay gökyüzünde bir başkaydı ,
bir başka olurdu yüreğim .
alazında pazlanan,
parıltısında cebimizde dolu dolu çakıl taşları
elimizde sapanlar ,
kanlar içinde yere uzanık çocuklar, kadınlar , nineler . .

Lazona’da katliamlar yaşanıyordu . .
sonsuza kadar bir hiçlik ülkesi olma adına.

Lazona’nın taşlı yollarında ,
küçücük elleri kelepçeliydi .
yalın ayağıyla ,
etrafında olup bitenleri seyrediyordu .
çalı çırpı siyah yamaçlardan kopup gelmişlerdi postallar ,
söküldü çiçkeler köklerinden .
dilini yutmuştu Papulya,
korkuyordu ,
bedeni titriyordu .
ruhu dayanılmaz bir şekilde acı çekiyordu ,
gözlerinden bir damla yaş düşmüyordu .
badem gözlerini gererek bakınıyordu sadece . .
haykırmak istiyordu , haykıramıyordu .
boğazına düğüm düğüm olmuştu tüm kelimeler ,
sadece bakıyordu .
postallar köyüne girmiş ,
her yeri talan ederek ,
evleri ateşe veriyordu .
ne mor menekşeler kaldı geriye ,
ne de yayla çiçekleri .
su içtiği dereler de kurutulmuştu .
kadın, çocuk demeden herkesi öldürüyorlardı .

Papulya ’nın küçücük elleri kelepçeliydi ,
yalın ayağıyla olduğu yerdeydi .
rüzgar esiyordu ılık ,
Karadeniz kan ağlıyordu ,
Lazona’nın eşsiz manzarası ,
o güzellikler, bir gecede yok edilmişti .
taş üstünde taş hiç bir şey kalmamıştı artık ,
ılık bir rüzgar esiyordu güneyden ,
beyaz elbisesinin entarisini savuruyordu ,
uzun sarı saçları omuzlarına akıyordu .
Papulya ürkek gözlerini ağır ağır yumarak ,
başını gökyüzünün eşsiz manzarasına kaldırıp
gözlerini sonkez gezdiriyordu .
yıldızlar yakınlaşıyordu ,
ay çekiliyordu karanlık gecelerin içine .
bulutlar sarıyordu etrafını ,
karanlık gölgeler geziniyordu taşlı sokaklarda ,
evlerin sarı solgun ışıkları bir yanıp , bir sönüyordu . .
Papulya badem gözlerini karanlık gecede etrafında gezdiriyordu ,
alevler içinde kalmış evler ,
çığlıklar, silah sesleri . . .
gümbür gümbür çağlayan nehirin içsel çığlıkları ,
yüreğine aksediyordu . .

yıllar sonra . .

bem beyaz yollardaydı Papulya ,
hayat ve yaşam arasında ,
gökyüzünün gıcıldayan merdivenlerinde ölüme paralel yürüyordu .
duvarları beyaz kireçlerle boyanmış ,
pencerelerin pervazları mavi ,
bahçelerinde çeşit çeşit çiçekler ,
pencere önünde saksıda baş kaldırmış mor menekşeler ,
bahçe kapısının sağında ve solunda
kırmızı, sarı, beyaz ve pembe güller karşılıyordu .
kısa ve huzurlu bir yolculuğa eşlik ederek ,
insanın bedenini ve ruhunu sararmışcasına ,
çiçeklerin ve renklerin düşsel tünelinden geçerek evinin kapısını açıyordu Papulya . .
iki basamak yukarı çıkarak ,
evinin kapısını açtı .
çantasını askılığa asarak ,
üzeri beyaz örtüyle ,
rengarenk kumaşı korumaya alınmış ,
küçük, şirin koltuğuna kuruldu .
kadim diyarının sur diplerinden koşar adımlarla ,
köyün soğuk sularına konakladı sanki .

koltuğunun sağ tarafında kalan masadan gözlüklerini eline alarak taktı
bugün bir şeyler yazmak istemiyordu ,
canı sıkkındı .
talan edilmiş günleri düşlediğinde ,
bilmem kaç yıllık hikayeler karaladı bu koltukta .
hayattan bezmişcesine bıkkındı .
küçük ve bir o kadarda şirin bir ada da sürgündeydi .
kimsenin kapısını çalmadığı,
kimsenin konuk olmadığı ,
kimsenin de gelip davet etmediği ,
sadece martıların konuştuğu ,
ve fırtınanın bir şarkı gibi ıslık çaldığı ,
bilmediğim bir yerdeydi . .

bu küçük ada da ay’sız gecelerde kıvrılıp ,
gökyüzünün larcivert karası gecelerine bakarak sevdiği masallara bulutların üzerinden uzanırdı ,
yıldızların kikirdeyen gülüşlerin duymasaydı dişlerini döküp kıracaktı .
sonsuz gülüşlere ilikleyip dudaklarını ,
öylece kala kalcaktı .
dolandığı bütün kentlere uzaktı artık Papulya ,
bir kıyı kasabasından göçüp ,
kimsesiz bir adada sürgündeydi .
anılarına tenha kalmıştı artık Lazona ,
ısıtmıyor hiçbir gülüşler ,
ısıtmıyor artık hiçbir samimi yaklaşımlar , merhabalar .

Zifona sürgün diyarında ,
kurak topraklarda .
bir ağacın gölgesinde bağdaş kurarak ,
Papulya’yı düşlüyordu ,
eline aldığı defterine ;

’’sen artık yurdundan uzaktasın ,
eskitilmiş ,
talan edilmiş ,
yok edilmiş bir sevdaya aitsin..

çünkü; yitirilmiş düşlerden geriye kalan sadece bir ölümdür .
geriye kalan bir benim ,
ölüyüm .
ya da yanakları, dudakları mor mor olmuş ,
kalbi soğuk ,
ruhu kayıp ,
bir ceset...

coğrafyam çok uzak kaldı bana ,
ne bir cana kıydık ,
ne de bir canı dışladık içimizden .
yakamıza yapışan onlar oldu ,
acılarını tatlıya sararak sevdalarını anlattılar .
çelimsiz bir çocuktum ,
yüreğim benden önce büyümüştü ,
baş kaldırışlarım ,
yüreğimin arasında saklıymış .
kaçmak sığmadı içime ,
ben ; Karadenizliydim . . ’’

Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (4)

5.0

100% (4)

Papulya Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Papulya şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Papulya şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL