1
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
1079
Okunma
ilk okullu
kaval çalar hüzün çalar
bilirim de çeviremem dilimde ilk ayrılık
uyandırır sabahı
bir anımız varmış gibi orada
gelişir kalpler
sıçrar geceye doğru
yıldız batar bahçemize söyleyemem
uyuyamam
ne yana dönsem eski bayramların telaşı
gün eksilmesin aynı kalsın ister
içi titrer saatlerin uyuyamam
kuşlar çekiştirir eteklerini perdelerin
zor olur taşımak mutluluğu
bir köşesinden bir köşesine dünyanın
öper misiniz gözlerime dalıp
taşırıp şefkatinizi saçlarımdan
binlerce yıldır
huzura kavuşuyormuş gibi ellerimiz
sevginize sığınsak
güneş yaşattı suyu
üstümüzde gölgelerin yüce şarkısı
sonsuz bir taş gibi ağlayıp durdum
küçülüyordu uzayan zaman
karıncaların kırılgan yüreğinde
renkli ipler sarkıttınız yağmurlardan
koştukça azaldı tarlaların beyazlığı
içim kimin kanatlarına değdi böyle
korkum karga bulutu gökyüzü
heyecanım kaçarsa serçe.