3
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
985
Okunma

Niye sessizliği suçlayan şarkıları çok dinler
İçimizin bahçesinde açan baharları görmek istemeyiz
Oysa en güzel yolculuktur can kenarına kurulup
Kalbimizin renklerini teneffüs ederek
Ve gırtlağımızdan geçen helal lokmaları izlemek
İstanbul ...boğazında ki tekne turundan daha keyiflidir.
Ya da dünya göklerinde bir planörle uçmaktan
daha coşkuludur içimizin semalarında süzülmek.
Hele yanınızda sizinle ciğerlerinize dolup dolup boşalan
Bir sevdiğiniz varsa...
Hiç
İnsanın yüreğine ilikledikleri hep
Ufka bakıp da sustukları hiçtir
Annesi hep
Babası hiçtir...
Sevgilisi hep
Oğulcuğu hiçtir
Heple hiç arasında ki mesafeyse
Kalbiyle gönlü arası kadardır
Ve insan bu mesafe arasında gidip gelmekten
Yorulur,
yaslanır
ve ölür.
Dur ve sus
Hükmüne asi zamanın
Kanatlarıyla uçuyoruz
Her çırpınışımız bir esaret birikiyor
Bir uçurtmanın özgürlüğünü
Bizim zannedip...
Savrulmayı hayallendikçe
Eskiyor,
yıpranıyoruz
İpi koparıp rüzgara teslim olduğuğumuz da
Ölüme uçuyoruz son kez.
Ah zaman denilen gardiyan
Öbür tarafda da var mısın acaba?
Kavganın tam ortasına düşmüş iyilik
Gibi tahrip gücü yüksek bomba olmalıyım
Yersiz öfkeleri,
yurtsuz nefretleri,
şekilsiz imgeleri imha edip
Bir ıslık tüttürerek yoluma devam etmeliyim...
Hiç kimsenin tanrısı olmadan
Şehrin insanlarına iyilik ikram edip
Allahlı olmanın farkını öğretmeliyim.
Yoksa bu insan yoksulluğu
Yarınların içinde ki umutlarıda öldürecek
Söylenecek kelime kalmayacak şiire...
Kalbime birşey gelse de müstesna bir adam olmak için
Söyleyebilsem hayata diyorum çoğu zaman.
Bunun için hep kendimi arıyorum
Kendimi kelime kelime eritip döktüğüm her kalpte
Sırtımı sıvazlayan her vaktin anında...
Ve beynimin ücralarına kadar sızan her ışıkta
En çok da üzerimde ölüp giden dünlerimde
Hep kendimin müstesna hallerini arıyorum
Aramak ne kelime
Hepten bunun için yaşıyorum.
Bulduğum vakitlerde ise insaniyet namına hemen dilime geleni
Elimden geldiği kadar şiirleyip
Kalbi ben olanlara söylüyorum.
Kaç adamım tam olarak bilmiyorum
Gökkuşağından çok rengim
Kaç çeşit sessizlikle söyledim hüznümü
Ve hangi kitapların içinde aradım beni
Umut diye
Bilmiyorum....
Kaç mutluluk kadehinin yere düşüp parçalananı oldum
Ve hep hiç olduğumu anladığım da varoldum
Hangi rakamların gücüyle hesaplandım
Hangi harflerin acziyetiyle nidalandım
Bilmiyorum nerede,
ne kadar,
nasıl
ve niçin kaç tane adamdım?
Umudun ufkuna bakıp da
içinde bir isyan büyütmeyen var mıdır?
Ve bir tenhalıkta kendini arayıp da hesaba çekmeden
azad edebilen?
Heveslerinin ikliminde yalancı cennetlere kalbini yaslamayan
sahi kaç kişi vardır?
5.0
100% (5)