1
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
865
Okunma
son bakışların kaldı aklımda
yada ilk
veya omuzlarımda ellerin
seni izlerken
gecenin mavisiyle okşarım saçlarını
paylaştığımız ay ışığıydı sevgi
boşluğun dağınık yüzü değer
toplamaya gelsem
sen kimsin
usul yolculuk heyecanım
sarı tarlalar örter aramızı
gelinciklerin dağlara yürüyüşü
sürünüşü bir yılanın gizlice
unutulmuş ayak izlerinden geçerek
yaprakların şaşkınlığı karışır uykumuza
konuşmak istemiyordum oysa
istemiyordum
ama içim seni sordukça
bulutları bağlayıp durdurmak gibi
ağlamak geliyordu içimden
tenha bulvarlar terk edilmiş
küskün insanlar başı boş bakışlarına
kaçamak gülüşlerimizi asıyor
yer yüzüne iyi gelmiyor ağıtlarımız
yarası azmış ruhun son satırında yıkanıyor ölüm
inanarak kendi yalnızlığına
avlusunda yalvardığını unutmaz göz yaşı
arzulu bir sonsuzluğu aralar gibi
parmakları değer göğe
gölgesinde sevinçler yuvarlanır
her yokuşun inişi olur
dokunuşları uçucu
kim giyer sonra
böylesine berbat bir elbiseyi
eni boyu açıkta kalan çıplaklığım
yeşermeye meraklı bir ağaç
biraz üzülsem
mırıldanır ırmaklar susuzluğumu.