2
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
540
Okunma
çekirdeğin kabuğu tuzlu
günün ilk ışıkları sallanırken söylemiştim
buda geçecek diye
buda zümrüt ağacında kendine inanmayı öğrendi
sonrası ankarada aşağı ayrancı
boşluğa üşüşmüş yarınlarımız var
ne istiyorsan olacak dediler
semboller animasyonunu izledim ama
kapıyı vurup giden kedi kafamı karıştırdı
su serptim uyandırdım bahçedeki gülü
akşama kadar benimle olması için ikna ettim solucanları
süsledim korkulukların ağzını
çatının üstünde dönen kargalar bana gülümsedi
görüyorsun ki oyalıyorum kendimi
fısıldıyorum güneşin söylediği yalanları
ağustos eylül ekim
dinmez diyorsun bu acım
sonsuza dalıp da
ölmeyen kim.