kimsenin kapısınıı çalmadığı,
sadece martıların konuştuğu,
ve fırtınanın bir şarkı gibi ıslık çaldığı
bilmediğim bir yerdeyim..




sen artık buralardan uzaksın
eskimiş bir sevdaya aitsin..çünkü
yaşama dair o tiyatroyu bir zamanlar oynamıştık seninle..
bir daha başlarmıyız diye sorarsan
artık çok geç,
sende biliyorsun çok geç..
tutupta sıfırdan başlamanın da bir anlamı yok...
çünkü; yitipte gidenden sonra
bir ölüm kalır..
yada yanakları berelenmiş bir ceset...




şimdi ise
ölüm bir uçurum kadar yakın bana,
belki de utkum kesilecek birazdan
belki de dalgalar alabora edecek beni,
gömecek kendine,intikam alırcasına.