5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1149
Okunma
YAĞMURDAKİ MAZGALLAR
Ne zaman güneşi kundaklasa gri bulutlar,
Ne zaman yağmur yağsa,
Yıkanır dağlar- taşlar, tüm kentin kiri pasağı.
Dizlerimde şehrin tanımsız yorgunluğu,
Ve homur homur demir mazgalların obur soluğu.
İnsanlar görürüm kaçışan, koşan,
İnsanlar mazgalları görmez, umursamazlar.
Ne zaman güneşin canı sıkılsa da
Köşe kapmaca oynasa bulutlarla,
Ve gök delinip yağmur yağsa,
Çocuklar görürüm sel sularının ortalarında.
Çocuklar; solgun benizli, elleri kazma -kürek,
Mazgal girdaplarında umut toplarlar.
Ne zaman zürafa başlı bacaların dumanı
Sarıp sarmalasa dev dişi binaları,
Ve zaman yağmur yağsa da yıkasa
Kalın perdeli camları, is kokan duvarları,
Çocuklar görürüm karşı kaldırımda.
Çocuklar; çelimsiz, yalınayak, baş çıplak,
Ve sırılsıklam ıslak.
Çocuklar, kayıp umutlarını ararlar mazgal deliklerinde,
Kolsuz- paçasız giysilerine
Aldırmayarak.
25 OCAK 2008, CUMA
( Saat 09.00 - 11.00 arası )
GÜNAY SARAÇ