DİK BİR SEVGİ TOHUMU


İki kaşın arası ömür...
İnsan bu dünyaya bilmeden gelir.
Ve uzun sandığımız ömür,
Mini minnacık bir kuşun
İki kanat çırpışı arasında eriyip bitiverir.

Bu iki kaşın, ya da iki kanat çırpışın arasına
Doldur ne doldurabilirsen tıka basa
İyilikten, güzellikten ve sevgiden yana.

Bitmez, yeşermez diye korkma.
Eğer elindeki tohum iyilikten yanaysa
Hiç gecikmeden dik toprağa.
Göreceksin yeşerecek, dal – budak salacak
Mis kokular yayacak dört bir yana.
Diyelim ki göremedin, yetmedi ömrün.
Olsun! O zaman arkanda güzel bir adın kalacak.
Hani oldu ya , adın da kalmadı ardında;
Hiç üzülme, yine sen kardasın.
Diktiğin o küçücük tohum,
Yeşerip boy verince
Gece – gündüz seni soluyup, seni anacak.

Dedim ya,
Bu, iki kaşın, ya da iki kanat çırpışın arasına
Doldur tüm güzellikleri tıka – basa.
Yeter ki demir atarım okyanuslara sanma,
Yeter ki yalana, hileye, çirkine , çıkarcılığa
Tüm kapılarını kapa.
Tüm kapılarını kapa.
Tüm kapılarını kapa!

10 NİSAN 2004
Günay Saraç
(Crts, saat 10 – 11 arası )


N