3
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1486
Okunma

Cam kırığı hisler ile yola koyuluyorum
Aklım,labirent koridorlarında kaybolduğum bir yer
Kesik kesik nefes alan ölü kelimeler diriliyor
Satıra gelmeden edemiyorum
Komposizyonu olmayan hayaller birikir
Nasırlaşmış yüreğimde
Girişi olan ama sonuca varamayan
Düğümlenmiş bir ipin üzerinde dolaşıp
Yaprakların en ince desenlerinde detaylaşıp , kaybolan
Kelimeler büyütüyorum dizleri yorgun kucaklarda
Yürümeyi öğreniyor
Sonrada susturulması zor bir hal alan konuşmayı da
Çocuk yüreği taşır ete kemiğe bürünen kelimeler
Heycanlı ,ürkek ve hayalperest
Saklambaç oynar kalbimin en gizli köşelerinde
Gençlik çiçeğini koklarken
Baharı yaşar, kış mevisminin adımlarını duysa bile
Güneşi sığdırmaya çalışır daracık kalbine
Ayağı takılıyor düşüyor bir başka yüreğin eline
Kuyusu derin ve kör
Bazen nefeslediği içeriye sızan aydınlık
Bazen de mutlu son masallarını anlattığ zifiri bir karanlık
Ve kalemine ilham veren gölgedeki sığınaklık
Zamanın takviminde çevriliyor gençliğinin izleri
Ne bir adım ileri, ne bir adım geri
Ayak izleri dolaşır şiirlerin her satırında
Mısralaşan hikayelerinin arasına salıncak kurar
Bazen uçurumun kenarında
Bazen bir söğüt ağacının dalında
Kıyıya yelken ararken
Vazgeçip tekrar atıyor kendini gönül denizinin dalgalarına
Çırpındıkça dalgalar daha da kucaklar gibi
Teslim ederken düşlerini ,
Suyun altındaki dünyayı keşfediyor
Meğer üzerinde yaşanılan değilmiş dünya
İçindeki dünyayı saklamak
Ve ona doğru keşfe çıkmakmış ,asıl rüya
5.0
100% (3)