İnsanın çocuğu ile övünmesi kendisiyle övünmesi demektir. somerset maugham
aslan bülent
aslan bülent

ıslığın yalnızlığı

Yorum

ıslığın yalnızlığı

6

Yorum

26

Beğeni

0,0

Puan

2222

Okunma

ıslığın    yalnızlığı

ıslığın yalnızlığı






kaçıyor olmam
teğet geçtiğim vakitlerin suçudur




...


bağışla beni
ayakları kesilmiş bir duygunun
kangren olmuş yürümesiyle adımlıyorum seni


parantez içinde kalan aykırı halimle
düşe kalka yaşlanıyorum be sevgili

coğrafyası
son ay tutulmasında çizilen
utangaç bir su birikintisinde yıkandım
gördüğüm lal ağaçların
birbirine karışmış dallarında saklanıyorum


özlem biriktirdiğim
devasa yokluğunun usuma dağılması
kanser irkilmesiyle hayata şerit çeken
sonrasında
umutlu bir resmin yaşama dair yerinde
yeniden gülmeye başlayan insan gibi


ölü tariflerde
meçhul saplantıyla kanıksadığım
ve hep aynı heyecanı duyumsatan
adresi kör bir yanılgıyla arıyorum seni
aynı yerin tesadüf kentinde karşılaştığım
istiridyeden çıkmış haliyle avuçluyorum
ayin yapılmış ruhani saçlarını
birazdan akordu bozuk rüzgarın sesinde
ayıklayarak uykusuz kalmış notaları
denizin seyyar hışırtılarına atarım
geometrik yalnızlığımın sıfır noktasından bakarak
mülteci sığınmaları resimleyen
tasviri fişlenmiş bir aşk uçururum
uzaklığı yüreğimin rakamlarına ters
aklımın tarihçesine zıt umutlarımı
parmaklarımın arasından kalkan gemilere yüklerim
ezbersiz bir ömrün
kıl payı ermiş kutsallığıyla
dağınık ve paramparça düşlerim seni



...



saydam kelimelerin şeffaf dilencisi ruhum
tütün kağıdından yaptığım külleri
geç kalmış bir nefesle
kuş uykusundaki ciğerlerime içiriyor
az ötede
özlemine kayıklar yüzdürdüğüm limanda
ağır balık ölüleri üzerine
balıkçıların çatlamış sohbeti örtülüyor


üşümüşlüğün kıvamında
paylaşımcı bir seremoni hayat
sensiz yorgunluğuma gözlerimi kapayıp
üzerime çekiyorum kokuna bürünmüş geceyi
kulaklarımda bir çingenenin kemanından doğan
çığlıkları tellere asılı notalar çoğalıyor


ve
kendimi kaptırdığım imla hatalarıyla konuşuyorum
kelimelerde dövüldüğüm figüran halimle
hiç susmadan
seni görebilmenin şiarıyla yeniden dövülüyorum
senaryo gereği ispatsız silik bir karakterim
düşük hecelerin iflah olmaz aşığı
kayıt dışı tutulmuş şiirlerin sanığıyım





...



kirpiklerimin ucundaki durakta
güz soğuklarını bekleyen tramvaylar
rayların toplanmasından sonra
dudaklarımdaki ıslığa düşecekler
ıslığın uçurumu adını üfleyecek
ve topladığım sensizliğimi
bir sonraki yalnızlığıma def edeceğim




...



ıslıklı bir aşkın doğallığında bekle beni





















Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Islığın yalnızlığı Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Islığın yalnızlığı şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ıslığın yalnızlığı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
beren yılmaz
beren yılmaz, @berenyilmaz
17.5.2014 22:10:47
:) ıslığa takıldım ..çok hoş çok romantik..lise yıllarımda çok ıslık çalardım bir gün dersi unutup ıslık çalmaya başladım ve dersin kaynadığını hocamın gelip
kullağımdan tutup tavana kaldğında fakettim:) ve o gün son oldu daha hiç o kadar güzel ıslık çalamdım..çok utanmıştım üstelik birde kulak acsı yaşamıştım..
özür dilerim şiirni kaynatğımı düşünme zira artık kulağımı saklıyorum:)) ıslıklı bir aşkın doğallığında bekle beni..nasıl güzel bir söz dür bu
oysa günümüzde artık insanlar çok faklılaştı ve ne o eski aşklar ne o eski saf doğalık kaldı..ama yinede saf ve doğal kalmalı sevdağlar.sevgili beklemeli gideni
bir ıslığın güzelliğinde..en azından halla temiz kalan birşeyler var..
yüreğine kalemine sağılık sevgili şair..
öznurca
öznurca, @oznurca
17.5.2014 17:33:24
ıslıklı bir aşkın doğallığında bekle beni

ÇOK BEKLETMEZ UMARIM
KUTKUYORUM EMEĞİNİZİ
SAYGIMLA
Etkili Yorum
cangülüm
cangülüm, @cangulum
16.5.2014 22:25:45

kaçıyor olmam
teğet geçtiğim vakitlerin suçudur




...


bağışla beni
ayakları kesilmiş bir duygunun
kangren olmuş yürümesiyle adımlıyorum seni


parantez içinde kalan aykırı halimle
düşe kalka yaşlanıyorum be sevgili

coğrafyası
son ay tutulmasında çizilen
utangaç bir su birikintisinde yıkandım
gördüğüm lal ağaçların
birbirine karışmış dallarında saklanıyorum


özlem biriktirdiğim
devasa yokluğunun usuma dağılması
kanser irkilmesiyle hayata şerit çeken
sonrasında
umutlu bir resmin yaşama dair yerinde
yeniden gülmeye başlayan insan gibi


ölü tariflerde
meçhul saplantıyla kanıksadığım
ve hep aynı heyecanı duyumsatan
adresi kör bir yanılgıyla arıyorum seni
aynı yerin tesadüf kentinde karşılaştığım
istiridyeden çıkmış haliyle avuçluyorum
ayin yapılmış ruhani saçlarını
birazdan akordu bozuk rüzgarın sesinde
ayıklayarak uykusuz kalmış notaları
denizin seyyar hışırtılarına atarım
geometrik yalnızlığımın sıfır noktasından bakarak
mülteci sığınmaları resimleyen
tasviri fişlenmiş bir aşk uçururum
uzaklığı yüreğimin rakamlarına ters
aklımın tarihçesine zıt umutlarımı
parmaklarımın arasından kalkan gemilere yüklerim
ezbersiz bir ömrün
kıl payı ermiş kutsallığıyla
dağınık ve paramparça düşlerim seni



...



saydam kelimelerin şeffaf dilencisi ruhum
tütün kağıdından yaptığım külleri
geç kalmış bir nefesle
kuş uykusundaki ciğerlerime içiriyor
az ötede
özlemine kayıklar yüzdürdüğüm limanda
ağır balık ölüleri üzerine
balıkçıların çatlamış sohbeti örtülüyor


üşümüşlüğün kıvamında
paylaşımcı bir seremoni hayat
sensiz yorgunluğuma gözlerimi kapayıp
üzerime çekiyorum kokuna bürünmüş geceyi
kulaklarımda bir çingenenin kemanından doğan
çığlıkları tellere asılı notalar çoğalıyor


ve
kendimi kaptırdığım imla hatalarıyla konuşuyorum
kelimelerde dövüldüğüm figüran halimle
hiç susmadan
seni görebilmenin şiarıyla yeniden dövülüyorum
senaryo gereği ispatsız silik bir karakterim
düşük hecelerin iflah olmaz aşığı
kayıt dışı tutulmuş şiirlerin sanığıyım





...



kirpiklerimin ucundaki durakta
güz soğuklarını bekleyen tramvaylar
rayların toplanmasından sonra
dudaklarımdaki ıslığa düşecekler
ıslığın uçurumu adını üfleyecek
ve topladığım sensizliğimi
bir sonraki yalnızlığıma def edeceğim




...



ıslıklı bir aşkın doğallığında bekle beni

ne kadar güzel dile gelmiş şiir ..okurken düşündüm bu kıtamı daha etkili yoksa diğerimi derken
ayıramadım .nasıl ayırabilir,dim ki her dizede her hecede bir ben bir sen oluyor duygular..
tebrikler yüreğinize sağlık..NOT: Ben şair değilim sadece şiir seven yazma çabasında bulunan
nasıl derler , hani çaylaktı dimi :) kaleminiz durmasın üstad...
Etkili Yorum
Nagihan ERGÜL
Nagihan ERGÜL, @nagihanergul
16.5.2014 21:52:38
saydam kelimelerin şeffaf dilencisi ruhum
tütün kağıdından yaptığım külleri
geç kalmış bir nefesle
kuş uykusundaki ciğerlerime içiriyor
az ötede
özlemine kayıklar yüzdürdüğüm limanda
ağır balık ölüleri üzerine
balıkçıların çatlamış sohbeti örtülüyor ...

bugün okuduğum en iyi şiir desem

duygusu ve imgeleriyle sürekledi bir de fon çok

çok güzeldi..iyi ki ıskalamamışım bu güzelliği


on ikiden sonra sanırım bu şiir zirvede olacak...

sonsuz tebriğim ve saygılarımla...

sedaefruz
sedaefruz, @sedaefruz
16.5.2014 19:39:06
"parantez içinde kalan aykırı halimle
düşe kalka yaşlanıyorum be sevgili"

...

Çok iyi bir şiirdi, çok çok beğendim.

Tebriğimle şairim...





Etkili Yorum
ebruuuuu
ebruuuuu, @ebruuuuu
16.5.2014 03:27:13
"aklımın tarihçesine zıt umutlarımı
parmaklarımın arasından kalkan gemilere yüklerim"

Siz bakmayın benim öyle şiiri parçaladığıma...
Bütünü elbette doğum sancısıdır kalemimde eksik kelamı..

Ne diyor bir bakayım dedim...


Umutlarımız aynı patikada yürür sevgilim...
hani şu;
Kaçkarların eteklerinde toplanan,
avuçları beyaz bir rüya ile dolan,
bulutların geçtiği,
Çamlıkların arasından düşen nefeslerimiz gibi...
Umutlarımız birdir sevgilim...
Aynı karanlık içinde tek bir ışığı rehber bilmiş âmâ gözlerimizle koşarken o en aydınlık ateşe,
Kanatlarımızın yanışını seyr-ü sefa eyler bu aldanışımız...
Sonra küllerimiz savrulur bizden uzağa
ve ayrı yollara düşeriz tam kurtuluşa erdik demişken...

Biz aynı yolda, aynı ışığı hedef almıştık ..
Bilemedik bu ateşin yakmaya ilk bizden başlayacağını...

Ahhh parmaklarının arasında büyüyen kağıttan gemilere,
kanadı kül umutları emanet eyleme...
Ki sonrası düşlerimiz bir nefeste yıkılır maviliğe...
Bırak da umudu yelken yapalım
günün son perdesini kapatırken bulutlara...
Çocukların ellerinde kalmasın kağıttan gemiler,
toprağı çatlamış çölün üzerinde...
Umut! Senin bir tatlı gülüşündedir,
ki sevgili,
bulutların bir ağlamasına bakar hayalleri rüzgara bağlayıp yürütmek...

Biz aynı ışığı hedef almıştık,
oysa ikimizde kördük...
Umudun ne demek olduğunu
parmaklarımızın arasında yanan, içi tütün sargılı gemileri yakınca anladık...


Şimdi her dizeyi bir kadavra gibi yatırıp önüme anlatmak vardı şiire...
Lakin kalemimin söyleyecekleri,
dudaklarımın arasından kaçan bir keyif ıslığı ile söylenmiş varsayıldı...


Hani hiç bir lisanda olmayan hiç bir notanın tutturulmadığı,
Eve,
iş dönüşü elleri ceplerinde,
Gözleri Kuzgun kanadına sağılı,
Yorgun bir akşam üstü,
Ayak tabanları pişerken son deminde...
Kapıyı açan,
Günümün en iyi tarafından,
Hoş gelen bir ıslık oluverir şiir yine... :)

Tebriklerim sonsuz bu şiirine...
Sevgilerimle...
:)
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL