Okuduğunuz
şiir
9.5.2014 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Bir Aşkı Sürdürmek
Bir aşkı sürdürmek Başka nedir ki Yalnızlığımızı saklamaktan: İki kişinin yazdığı bir öyküye Uykusuz gecelere, sabahlara Saç izlerinin düştüğü Soluk, ezgin yastıklara Taze sabun kokulu Buruşuk çarşaflı Terler içinde Daracık yataklara Sandalye kenarlarına koyduğumuz Acının keskin, incelmiş yüzüne Bakır bir mangalda Sönmeye yüz tutmuş Bir ateşin közlerine...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Su utanmadan utananı utanana yansıttı .Insan insanı unuttu. Aşk Insanı unuttu! Suya yansıdı .Su insanı unutmadı . Su utanmadan Utandırdı ! Ey insan ! Bedenin suda kayıtlı. Suyun yansıması :Hayatın başladığı yer burası oldu suda ağıt yakıldı!
Hayy ALLAH ! Aman Yarabbim ... Bir damla SU ! Su ! Su !
Seni Düşündüğüm Türkü ?
Bir damla Su !
hadi durma kapıları kapat su iç gerçeği hatırla unut beni kapıyı unut bir şiir daha yaz hep şiirle kal
damla damla
sevgiyle kalınız Bizden şimdilik bu kadar
.
YAŞAYANKELİME tarafından 8/5/2014 12:12:21 AM zamanında düzenlenmiştir.
Renklerim olmuş , sanki ruhani ahenk . Öylesine ben olmuş ki .... Suya nakşedilen hayatlar .. Teknemdeki; her boya damlası . Hayat buluyor bizin ucunda . Renkler dile geliyor . Suyla buluşmada . Mor menekşe gülümsüyor buradayım der gibi .. Ebrum; suda dile gelen hayatım.. Çiğdemler açıyor , sarı laleler. Ruhun huzur bulması her suyla buluşan boya damlası .. Sanki benden renkler dökülüyor .. ****EBRULİ HAYAT ****
Benim bir canla sevip bin özlemle andığım, Bari gölgeni bırak bana Su çiçeklerinin en güzel yanları budur, Giderken gölgelerini verirler suya
Benim bir canla sevip bin özlemle andığım, Bari gölgeni bırak bana Su çiçeklerinin en güzel yanları budur, Giderken gölgelerini verirler suya. Güz akşamları dal kıpırdamazken, Suda halkalanan gözleridir Sen de gölgeni bırak bana. Gönlümün bin güzelliğiyle inanıp sevdiğim, Güzelliğini burada ince ince aratma. Bir kıyıya, bir gün inen fırtına gibi Birdenbire bir şeyler bırak. Birşeyleri soğut, birşeyleri yak, Dağıt birşeyleri, birşeyleri kur. Kendini hiç yokmuşsun gibi bırakma Kafamın her yanıyla bir şeyler öğrendiğim, Sonsuza uzanan sevinç, güzele vurgun tasa En azından bin yılda arayıp bulduğum, Bana aşk şiirleri yazdırma artık Beni burada gölgen gibi bırakma
Renklerim olmuş , sanki ruhani ahenk . Öylesine ben olmuş ki .... Suya nakşedilen hayatlar .. Teknemdeki; her boya damlası . Hayat buluyor bizin ucunda . Renkler dile geliyor . Suyla buluşmada . Mor menekşe gülümsüyor buradayım der gibi .. Ebrum; suda dile gelen hayatım.. Çiğdemler açıyor , sarı laleler. Ruhun huzur bulması her suyla buluşan boya damlası .. Sanki benden renkler dökülüyor .. ****EBRULİ HAYAT ****
Benim bir canla sevip bin özlemle andığım, Bari gölgeni bırak bana Su çiçeklerinin en güzel yanları budur, Giderken gölgelerini verirler suya
Benim bir canla sevip bin özlemle andığım, Bari gölgeni bırak bana Su çiçeklerinin en güzel yanları budur, Giderken gölgelerini verirler suya. Güz akşamları dal kıpırdamazken, Suda halkalanan gözleridir Sen de gölgeni bırak bana. Gönlümün bin güzelliğiyle inanıp sevdiğim, Güzelliğini burada ince ince aratma. Bir kıyıya, bir gün inen fırtına gibi Birdenbire bir şeyler bırak. Birşeyleri soğut, birşeyleri yak, Dağıt birşeyleri, birşeyleri kur. Kendini hiç yokmuşsun gibi bırakma Kafamın her yanıyla bir şeyler öğrendiğim, Sonsuza uzanan sevinç, güzele vurgun tasa En azından bin yılda arayıp bulduğum, Bana aşk şiirleri yazdırma artık Beni burada gölgen gibi bırakma
Şiir, içine aldığı sözcükler kadar dışarda bıraktığı sözcüklerle de önemlidir. Eksiltili bir dil, fazlalıklardan arındırma. Belki bir merak duygusu okurda. Okurun da tamamlayacağı, çağrışımlı bir dil.
Ha, bu yazdıklarım bu şiirde var mı?
Belki de yok. Eksik bir çalışma. Belki bir şiirimsi.
Şiir, içine aldığı sözcükler kadar dışarda bıraktığı sözcüklerle de önemlidir. Eksiltili bir dil, fazlalıklardan arındırma. Belki bir merak duygusu okurda. Okurun da tamamlayacağı, çağrışımlı bir dil.
Ha, bu yazdıklarım bu şiirde var mı?
Belki de yok. Eksik bir çalışma. Belki bir şiirimsi.
hayat dediğin bir imecedir aslında konuştuğumuzda ve şiire saklanmıştır sustuğumuz her şey üstümüze bulaşmıştır kekre bir koku ha gül ha kan tutmuştur bizi mutlak uzak bir gök yakın bir deniz kendi tenimizde bir yabancı gibi yanıldığımızda..
hayat dediğin bir imecedir aslında konuştuğumuzda ve şiire saklanmıştır sustuğumuz her şey üstümüze bulaşmıştır kekre bir koku ha gül ha kan tutmuştur bizi mutlak uzak bir gök yakın bir deniz kendi tenimizde bir yabancı gibi yanıldığımızda..
o ben değildim kirpiğe yağmur yağdıran hapsedip ışığı karadeliğe kıyamet senfonisi çalan bana sorma değildim... olamazdım mikrofona detone soluyan pas geçip intro’yu güzelim eserin canını okuyan
kare köklü inkâr :
ben değildim sahnede arz-ı endam eden verip gitarı nostalji rüzgârına halay yerine abesle iştigâl çeken bile bile past tense’in mazi olduğunu
çözülme :
billâh değildim desem çarpılır mıyım hayatın geri kalanıyla bölünür mü mayoz’a rahm’e varmadan vuslat kerem gibi, tahir gibi mecnun misali hep yarım murat
itiraf :
evet, o bendim uykuyu geceye beleş satan kırıp kalemi dizlerinde dizeleri sokağa atan ve mat bakan gözlerle gökyüzüne sataşan
bendim o yanağından damlayan dağlayıp ciğerini yüzüne boş çerçeve asan itler gibi pişmanım desem döner miyiz sever miyiz yine yazar mıyız son bir şiir birlikte bir dize senden bir kuble benden arınır belki sevda hazzın kollarında paklanır pas’tan kirden...
o ben değildim kirpiğe yağmur yağdıran hapsedip ışığı karadeliğe kıyamet senfonisi çalan bana sorma değildim... olamazdım mikrofona detone soluyan pas geçip intro’yu güzelim eserin canını okuyan
kare köklü inkâr :
ben değildim sahnede arz-ı endam eden verip gitarı nostalji rüzgârına halay yerine abesle iştigâl çeken bile bile past tense’in mazi olduğunu
çözülme :
billâh değildim desem çarpılır mıyım hayatın geri kalanıyla bölünür mü mayoz’a rahm’e varmadan vuslat kerem gibi, tahir gibi mecnun misali hep yarım murat
itiraf :
evet, o bendim uykuyu geceye beleş satan kırıp kalemi dizlerinde dizeleri sokağa atan ve mat bakan gözlerle gökyüzüne sataşan
bendim o yanağından damlayan dağlayıp ciğerini yüzüne boş çerçeve asan itler gibi pişmanım desem döner miyiz sever miyiz yine yazar mıyız son bir şiir birlikte bir dize senden bir kuble benden arınır belki sevda hazzın kollarında paklanır pas’tan kirden...
Her zaman ki gibi kısacık dizelere büyük anlamlar yükleyerek en önemlisi de şiirinizde yarattığınız o tekniksel uslûbu özle harmanladığınız doğal, duru anlatım dilinizi kullandığınız yetiyle çok güzeldi.
Tekniksel dedim, kısaca gözüme çarpan detaylara açılım yapmak isterim izninizle.Doğru anlamış mıyım diye bir sağlamada diyebiliriz buna sayın hocam.
Serbest nazımla yazılmış bu eserimizde, eserimizde sayın hocam, " başka nedir ki " soru dizesi üzerine kurmuş bütün şiiri.Hani hecede kullanılan nakarat, redif kelime tekrarının yapıldığı sessel ve anlamsal tekrarı çağrışımsal olarak gerçekleştirmiş eserinde. Ve bütün eser bu soru dizesi üzerinden yol almış.
" Bir aşkı sürdürmek Başka nedir ki Yalnızlığımızı saklamaktan:"
* Başka nedir ki ...soru dizesi burada
Hem
Bir aşkı sürdürmek Başka nedir ki Yalnızlığımızı saklamaktan: başka nedir ki
ifadesini tamamlayıcı nitelikte her iki dizeye de tekabül ediyor. Yani dize sonuna koymuş olsaydı nesir anlatımı olacaktı .Bu haliyle şiirden beklenen o kısa ve özlü anlatımın tanımına uyan bir tekniksel detayın uygulanmış olduğunu görüyoruz. Yine bu soru dizesinden ayrı olarak diğer iki dize arasındaki anlamsal kan bağını da unutmamak lazım... Bir aşkı sürdürmek, yalnızlığımızı saklamaktan başka nedir ki...demiş kısaca sayın hocam.
Dili ve anlatımıyla sonderece yalın bir anlatım.Bu nesir cümlesinin şiiriyete dönüştürme şeklide diyebiliriz bu anlatıma.
***********
İki kişinin yazdığı bir öyküye ; tüm benliğini vermekten / başka nedir ki ,
İki kişinin / Uykusuz gecelere, sabahlara - uyuyup uyandığı anlardan başka nedir ki
İlk bölümde " başka nedir ki " soru dizesinin çağrışımsal olarak eklendiği bu dizelere bu sefer pekiştirme olarak, duyusal ve anlamsal etkinin güçlendirilmesi açısından " iki kişinin " kelime grubu eklenmiş . Tabi ki bunu direkt yazarak değil kelimelerin yerleşimsel gücünden yararlanarak yapıyor sayın hocam. Aynı zaman da ikilenen bu tekrarın anlamsal açıdan kendi arasında bir bağ kurarken en başta belirlenen birlikte yürütülen aşkın olurlarını anlamsal olarak belirtmesiyle bütünselliği de korumuş oluyor bir yandan.
İki kişinin / Saç izlerinin düştüğü Soluk, ezgin yastıklara
*********************
İki kişinin / Taze sabun kokulu Buruşuk çarşaflı
İki kişinin / Terler içinde Daracık yataklara
*********************
Bu dizelerde de yukarıda belirttiğim dizelerin başına " iki kişinin" - sonuna " başka nedir ki " soru dizesinin teknik çağrışımsal eklenmesiyle oluşturulan dizaynın devam ettiğini görüyoruz.Tek farkla... bu dizelerde tekniksel çağrışım eklemesinin yanında anlamsal eksiltimlerde yapılıyor .
Eksiltili ve tamlamalı dize aynı anda kullanılıyor.Yani tekniksel çağrışım ile anlamsal çağrışım aynı anda.
kısaca dilim döndüğünce ifade etmeye çalışayım.
İki kişinin ; Taze sabun kokulu, buruşuk çarşaflı, terler içinde daracık yataklara " sığmasından " başka nedir ki .
Burada sayın hocam. Her iki dizeyi anlamsal olarak birleştirmiş.Kendimce anladığım kadarıyla " sığmasından ya da buna anlam olarak eşdeğer başka bir kelimenin eksiltisini kullanarak dize kurumunu gerçekleştirmiş.
Ve final, ******* Sandalye kenarlarına koyduğumuz Acının keskin, incelmiş yüzüne Bakır bir mangalda Sönmeye yüz tutmuş Bir ateşin közlerine...
Aşk başka nedir ki, iki kişinin ....diye başladığımız bir cümlenin sonuna etkili metafordan oluşmuş imgesel anlatımıyla tamamlanmış...aşkın insanı ısıtır gibi olan ama olmayan, ya da mangal..yemek için kullanılan bir malzeme...ruh, kalp doyar gibi olan ama aç kalkılan bir olgu olduğundan dem vurulmuş... Benzetmeye hayran kaldım.Ayrıca ifade etmeden geçmek istemiyorum.
Affınıza sığınarak..umarım doğru anlamışımdır.Şiirin tematik dokusuna tam dokunmadım, sadece teknikle ilişkilendirilen boyutlarından dem vurmaya çalıştım.Gönülden kutlarım sayın hocam etkili ve yetkin dizelerinizi.Her zaman diyorum, diyeceğim...sizden öğreneceğimiz daha çok şey var.Sağolun. Var olun. Selam ve en derin hürmetlerimle .
Renklerim olmuş , sanki ruhani ahenk . Öylesine ben olmuş ki .... Suya nakşedilen hayatlar .. Teknemdeki; her boya damlası . Hayat buluyor bizin ucunda . Renkler dile geliyor . Suyla buluşmada . Mor menekşe gülümsüyor buradayım der gibi .. Ebrum; suda dile gelen hayatım.. Çiğdemler açıyor , sarı laleler. Ruhun huzur bulması her suyla buluşan boya damlası .. Sanki benden renkler dökülüyor .. ****EBRULİ HAYAT ****
Renklerim olmuş , sanki ruhani ahenk . Öylesine ben olmuş ki .... Suya nakşedilen hayatlar .. Teknemdeki; her boya damlası . Hayat buluyor bizin ucunda . Renkler dile geliyor . Suyla buluşmada . Mor menekşe gülümsüyor buradayım der gibi .. Ebrum; suda dile gelen hayatım.. Çiğdemler açıyor , sarı laleler. Ruhun huzur bulması her suyla buluşan boya damlası .. Sanki benden renkler dökülüyor .. ****EBRULİ HAYAT ****
Şiirinizi gün içinde okumuş ve çok beğenmiştim değerli dost. Seçkiye seçilmesine hiç şaşırmadım çok yakışmış hem de...Her şiirinizin tadı bir başka güzel.
gülün solduğu yerde üşür gün bir uzak iklimdir ki ufukta gittikçe silinen götürdüklerinin izleri kaldırımda yağmur ıslağı kuruyan kahverengi’ye bulaşan sarı yapraklarda hüzün yaşlı çınar ağacının hazin vedası ve bitmeyen bir akşamüstü dargınlığı -- Mert Yiğitcan
gülün solduğu yerde üşür gün bir uzak iklimdir ki ufukta gittikçe silinen götürdüklerinin izleri kaldırımda yağmur ıslağı kuruyan kahverengi’ye bulaşan sarı yapraklarda hüzün yaşlı çınar ağacının hazin vedası ve bitmeyen bir akşamüstü dargınlığı -- Mert Yiğitcan
Mahsun bir mescid gibi kapandığım kitaplar şahittir "Sen geldin ve.." Benim deli de olsa duracak bir köşem yoktu En deli yuvarlaklardan ikisi Gözbebeklerim Holahop çeviren iddialı kız çocukları Yapraklarını öperek unutan ağaçlar yoktu Arka avluda sepya havuz Süleymaniye Beyazıt kütüphanesi Bir sessizlik bi big bang’den beri Ellerimi çırptım ve en az 15 sene Çıt çıt Yoktu ,ömür kırılan ince bir cam üzre
Geriye sarılan bir film olarak mide ağrısı İleriye hızla sarmak için bir tuş;veydâ’nın gelinliği. Bir çığlık çeşidi olarak,her iki yılda bir taşınmak! Dünyaya sığmak ve dahi dünya yoktu.
Bak ki ibrahim’i üşüten ateş beni yaktı Ah ki ismail’i kesmeyen bıçak beni delik deşik etmekte Gökten bir koç inmedi Hiç bir ses yoktu
Meğer ki herkes ektiğini biçmekte! Kâbil’mişim meğer. Kuyu yok taht yok Asâ yok balık yoktu!!
"sen geldin ve" Benim duracak hiç bir köşem yoktu!!
Mahsun bir mescid gibi kapandığım kitaplar şahittir "Sen geldin ve.." Benim deli de olsa duracak bir köşem yoktu En deli yuvarlaklardan ikisi Gözbebeklerim Holahop çeviren iddialı kız çocukları Yapraklarını öperek unutan ağaçlar yoktu Arka avluda sepya havuz Süleymaniye Beyazıt kütüphanesi Bir sessizlik bi big bang’den beri Ellerimi çırptım ve en az 15 sene Çıt çıt Yoktu ,ömür kırılan ince bir cam üzre
Geriye sarılan bir film olarak mide ağrısı İleriye hızla sarmak için bir tuş;veydâ’nın gelinliği. Bir çığlık çeşidi olarak,her iki yılda bir taşınmak! Dünyaya sığmak ve dahi dünya yoktu.
Bak ki ibrahim’i üşüten ateş beni yaktı Ah ki ismail’i kesmeyen bıçak beni delik deşik etmekte Gökten bir koç inmedi Hiç bir ses yoktu
Meğer ki herkes ektiğini biçmekte! Kâbil’mişim meğer. Kuyu yok taht yok Asâ yok balık yoktu!!
"sen geldin ve" Benim duracak hiç bir köşem yoktu!!
Sus davası; Bir bedel kanla yunmaz Azıcık zahmetlidir ölüm Nasıl/ki gevelenir dilimler Kösnük midelerde O mideler/ki geniş Kam arazisi/
Sevgi sözüm sana Karanlık gözüm sen Söyle bitsin iç sancıları Yaralı ömrüm mabedi Aşk dolum tesisi gibi
Kadınlar! Arap kısrakların yelinde Al turası bakışları Ve kalın sesleriyle Küçük cüsseleri altında Aya parlar kadınlar Gün kızıllığında…
Aynadır paslı hançerleri Dilleri düşmana ketum Sevdaya küldür/ Omuz atkılarına gizli Seyir defterleri/
Sancıya resim çizebilirsin Azıcık kızılcık alı Biraz karamuk dalı Yüzleri yerle yeksan Su alırsa kanaviçe gemileri Bal işlerler nasırlı elle Yürekleri foradır Bilekleri vira
Yiğitlik biterse sözlerinde Bir oğul saçarsa acıyı tenlerine Al umutlu yaşmaklar çöle döner Karaya bağlanır dilek taşları/
Gün eğirirler; Töre dağlarına Hissizliğe/ Dinsizliğe Densizliğe
Kadın yazgısı Yurdumun tellerine dokunan Kılınmasın kaderi/ Beyaz yaşmaklarda Kına tasında açsın Gül benizleri…
Ali Ekber Hırlak ---------------------------------------
Sus davası; Bir bedel kanla yunmaz Azıcık zahmetlidir ölüm Nasıl/ki gevelenir dilimler Kösnük midelerde O mideler/ki geniş Kam arazisi/
Sevgi sözüm sana Karanlık gözüm sen Söyle bitsin iç sancıları Yaralı ömrüm mabedi Aşk dolum tesisi gibi
Kadınlar! Arap kısrakların yelinde Al turası bakışları Ve kalın sesleriyle Küçük cüsseleri altında Aya parlar kadınlar Gün kızıllığında…
Aynadır paslı hançerleri Dilleri düşmana ketum Sevdaya küldür/ Omuz atkılarına gizli Seyir defterleri/
Sancıya resim çizebilirsin Azıcık kızılcık alı Biraz karamuk dalı Yüzleri yerle yeksan Su alırsa kanaviçe gemileri Bal işlerler nasırlı elle Yürekleri foradır Bilekleri vira
Yiğitlik biterse sözlerinde Bir oğul saçarsa acıyı tenlerine Al umutlu yaşmaklar çöle döner Karaya bağlanır dilek taşları/
Gün eğirirler; Töre dağlarına Hissizliğe/ Dinsizliğe Densizliğe
Kadın yazgısı Yurdumun tellerine dokunan Kılınmasın kaderi/ Beyaz yaşmaklarda Kına tasında açsın Gül benizleri…
Ali Ekber Hırlak ---------------------------------------
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.