2
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
298
Okunma
Nedense hep güzleri açar
Yüreğimde anneçiçeği
Arka bahçesi birbaşına gülüşün
Karaköprü günleriyle sararır şimdi
Yitik mevsimi çocukluğun
İçten içe göveren düşgülü
Kargaların uğrağı o yeşil tarla
Gece boyu dişlediğimiz şekerpancarı
Belleğin sarnıcında yediveren
Geçip gitti ne zamandı
Tahta çubuğa sarılı macun
Ellerimiz ayçiçeği mürekkep karası
Küçük balıklarını kaçıran ırmak
Yeniden yaşatır kendini
Yazlık sinemalarda misket havası
Kaftana bürünmüş kızlar
Utangaç kasaba gelini
Gözleri kötürüm bir keman
Usulca gurbeti çalar
Solar imgelemimde anneçiçeği
Ne kaldı
İncecik çocukluğumdan
Çördüğü ağacı
Bahçenin gizinde annemin yüzü
Olduğundan daha mı yakın
Güz yaprakları öreninden
Dutluk’a doğru uçar telgraf direkleri
Ateş Okulu gurbetindeki kuşlar
Sessizce süzülüp geçer
Nasıl epridi tığ işi perdeler
Sevgiler değil
Yere bakan soyunuk pencerelerden
Fışkıran fesleğen kokusu
Ne zamandı
Karlı gecelerden geçip giden
Köylerden, uçurum çoğaltan ayrılıktan
Bozkırda unutulmuş istasyon ıssızlığı
Yalnızlığa açılan ikindi avlusu
Ne kaldı senden: eski zaman acısı
Güzün açar anneçiçeği...
5.0
100% (5)