1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1059
Okunma
I.
Ne de güzeldir şimdi Fatihi’min izbe sokakları
Bir yudum hüzün ve hasrettir parselleri
Anılar ve hazanlar
Saklanır bir derviş gibi cami avlusunda
Yahut ipe sapa gelmeyen bir kuşta
Bugün günlerde pazartesi ise
Bilemiyorum,
Sizi hangi hüzünler karşılar
Sokakların ardına kalan keşmekeş bir rahmetli
Bir bardan bira çalar gibi tanıyorum hayatı
Şimdi, günün birinde bir hüzün çıkagelirse yollarıma
Tarihte kalan bir savaşçı gibi
Kalkanım ve kılıcımla
Şerefim ve onurumla;
Yine seni seveceğim!
Eskizlerimden bellidir
Senin adın: bilinmez bir bilmece
Heceleri karma karışık bir ay parçası
Bir manifesto ve kısa metraj
Ah, seni sinemaya bağlıyorum
Gelişin ve gidişin,
Bir senaryo ehemmiyetinde…
II.
Bugün iki kere ikinin hem hiç, hem de dört ettiğini gördüm
Gözlerim cehennemde yansa da
Ağlaya ağlaya söndürdüm
Ne denilebilir ki?
Hangi insanoğlu kedisini, bir kurt sürüyle dans ettirir
Minderiskalar; yanaklar ve gülümsemeler
Matruşkamın içinden çıka çıka balon çıktı bana
Tuttum ve sardım balonları
Bir helyum arbedesiyle
Şimdi bir tarikat lideri burada sürünürse
Yurdumda şölenler olur ve
Mutluluk yağar yeryüzüne
Ben bugün, yanakların gözlerine şahit oldum
Derviş Baba’ya akıllı vardım, deli çıktım!
Def ile meşkine sarıldım
Bugün iki kere ikin hem hiç, hem de dört ettiğini gördüm…
5.0
100% (1)