9
Yorum
36
Beğeni
5,0
Puan
2919
Okunma

“ öğrenmenin sınırı yok diyor “ başka biri
yakamoz ölüsü bir gecede
yakıyorum ışıkları
dağılıyor ötekiler
kitabı okulu da yok deyip
kapatıyorum sayfayı
(kek pişireceğim )
insan !.. diyorum
kendime kızıp
açıp kapıları
gölgeme basıp hızla çıkıyorum
boz bulanık sularda yüzmeyi
adet edinen dilimin hengamelerinden
seni sevmek böyle bir şeydi sanırsam
biraz deli biraz veli
amma velakin
okyanus uğultusu taşımak gerekti
asılmak için küreklere
kek pişirmeği marifet
pişmeden yanmayı hüner saymaktı…
ve bir mucize
nefretin kızıl denizlerinde yeşermek sessizce
kan ve kini koparmak saatlerden
akrep ve yelkovanı
siyah ve beyazı değiş tokuş etmek gecede
ve teslimiyet
imanın kenarında
inancı tazelemek…
kendimi unuturken
ezoterik düşler yanılgısında
mavi parkalı adamın sırtında
evrenin sıcaklığını gördüm
kördüm
yitik kelimeler ertesi
ışığa lal
sana ay ‘dım
kelimelerin göğsü yarılırken
zihnime hücum eden kalbimde
zenginleşti yegane fikrim…
hücrelerimi ateşe verirken
dönüyorum kendi etrafımda
matematiksel bir oyun bu
kaç kez çarpar insan kendine
felsefe kitaplarında
çapraz ateş altında kalırken ruhum
kalın bir kitapta adını buldum
üç yanlış bir doğru
ne kadar kısa bir yol bu…
doğrular yanlışlar
enlemler boylamlar
aklımı çoğaltıp
kalbimi yedi kuşkular…
annemi aradım
kan ter içinde ıslak bir gecede
kek nasıl pişirilir dedim
ilaçlarını ihmal etme dedi
pehh
oysa ben
yokuştan aşağı inerken
çamura bulaşmış kek kokusunu özlemiştim…
(( elçin ))
5.0
97% (29)
4.0
3% (1)