yağmur yağınca başladı tüylü şeftali duaları
halbuki mevsimi mandallıanaların
bitti derken belediye
neresi seçim, neresi adalet bakındılar
birinci tekili yatırdım bal dolu şişeye
rahmet okudum, içimi iç ettim kevsere

mayın serseri günlerinden bir gün
müzelik cerihaların kapısında gençler
dün tedrisat
fünun-u sarfiyat
kat kat limon ve ıspanak
demek bu pazarda kazık atıyorlar

neredesin ayol zabıtam, neredesin kuzum?
nerede kaldı makbulzulüm?

...

bir sözcük daha edebilirsin
zabıt tut, mesele seneye tam yüz kırk dört kez
sayamasam da soyacağım cüzdanımı
sokup iltihaplı parmağımı

sen üryansın
yüz pamuk getirsem sokamazlar mabedine
bugün inti
yarın yar
ak bulabilirsen merkezi dileğince

...

şey, tan doğurgan gecenin koynunda
ruhlar alemine yükselmiş teheccüdler bulmuşum
sıfır basıyor bu ara tüccar niyazi
remzi hala yunanistan göçmeni
şey, zabıt tutmasınlar şu mallara
her mal verilmez çifti bir liradan nasıl olsa

tam da iyi gidiyordu satışlar
nerden çıktı şu kancık yağmur
up tall ıslatacak belli, hep aynı bu aralar






.