0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1563
Okunma

Saat gece yarısını çoktan geçti bile
Gün ağırmak üzere
Üstelik dışarıda bardaktan boşalırcasına bir yağmur yağıyor
Bir fırtına
Bir rüzgar almış başını gidiyor
Bense seni düşünüyorum
Bilirim sen bu yağmurda uyuyamazsın
Korkarsın
Yastığın yorganınla korkunu yenmeye çalışırsın
Saatin tiktak sesi
Şimşek sesi birbirine karışır
Rüzgarın uğultusu içini ürpertir
Dışarda anarşist bir yağmur
Bulutlar eylem içerisinde muslukları sonuna kadar açmışlar
Bir bakmışsın gök yarılmış
Yastığın yorganın sırılsıklam
Kirpiklerinde intihar korkusu
Kendini kendine anlatamazsın, kendimden bilirim
Özledim, korkuyorum diyemezsin
Saat gece yarısını çoktan geçti bile
Gün ağırmak üzere
Gök yedi renge bürünmüş gibi
Yedi iklim
Yedi mevsim
Bense yedi rengin içinden sıyrılan bir hapishane
Bir ranza
Bir kör pencere
Bir demir kapı
Sanki bir dünya içimde gürlüyor
İçimde karanlık bir oda var sanki
Koğuşlar, koridorlar birbirini kovalıyor
Avluya yüzün düşüyor
Yüzümde bir gonca gül bitiyor
Gül kanıyor
Odam kanrevan içinde kalıyor
Dışarda deli bir rüzgar
İçimde fırtına
Elim, ayağım buz kesilmiş
Saat gece yarısını çoktan geçti bile
Gün ağırmak üzere
Ve ben seni düşünmekten uyuyamam
İbrahim DALKILIÇ
05/03/2014
03:20
5.0
100% (4)