sana saygısızlık yapmak istiyorum
önce deliklerinden başlayıp
at gibi dörtnala ólürken
tarif etmek istiyorum ahlaksızlığı

mesela önce alay etmek genç çocukların yumruk kokan sevdalarıyla
sonra para, söz, kandırmaca ve kıllar
cımbızı kırılmış milletler arasında
gözbebeklerine bakabilirim
biraz süt, şefkat, türkü, gaz çıkarma
kaygan yollarda vites arttırıyorum şu an
saygısızlığım bile basit
umurdan uzağım, güvenden, doğrudan
yalan fahişelerinin en değerli yerlerinde iltihap
söz on üzerinden on kusurla cezalı
ellerim asit kokuyor daha fazla
delikanlı masalları tershane çöplüğünde
şansıma iyi insanları ölmeden görmüşüm
çiğdem turuncu paspasıyla kıvranırken kapı önünde
söz diyorum bir daha asla
bir daha asla özlemeyeceğim

dişsiz babanneler toprak olurken
rahmine giren hava sızlıyor
tam da nokta doksan dokuz
ağzım kuruyor, diyorum lanet gelsin bu tütüne
sefil dudak menkıbelerini saran tozlar müzelik
dozerlere benziyor her ayıran
hayvan bile daha abdestli ve mert
onuruyla sıçıyorlar toprak ananın gönlüne
tarif gerekirdi sanırım
can sıkıntılarını ancak alış veriş keser
yaran gibi pastayı tam ortadan
sana kalacak cümleler kanlı ve çıplak
yalnız her biri kapalı ve iç saha
kalp, ciğer ve işkembe
sürtük, kirli bir kana muhtaçlar
biraz saygısızlık, oysa doğmamış evlatlarıma siner kokusu
yanıklık en basit haliyle yalnızlık
daha kötü olmak isterken bu vinç, bu kamyon ve beton
ne diye üzerine işeyip duruyorlar gözlerin

daha fena ellerim
daha sert, daha kart tırnakların
daha sarı kıllarım
daha öğretici ve daha teorik
bir profesör kadar yavşak ses
esin
durmadan sinerken burnuma hasretin
karşı kaldırımda adamları sıkıyorlar
biraz daha kalsam tüp ve mutluluk
ikiside patlayabilir
sahi deliklerden bahsedecektim
mersi,
kapattınız her birini.