Arap yarımadasının O Afrika’ya bakan güney ucu şu YEMEN

Memlukler, Eyyubi ,Osmanlıların hakimiyeti sonrası 17.yüzyılda İngiliz’ler hakim olmuş

1918de Osmanlı tamamen Yemen den çekilmiş

Akdeniz in tüm meyvelerini yetiştiren Vadi Dhar çölün içinde orkide bahçeleri ve yazlık bir saray Da_rül Hacer Yemen mimarisinin özellikleriyle önünde koskoca bir de Osmanlı hamamı

Thula kalesi Türk şehitliği değişik medeniyetleri yazarken çölün kum tanelerindeki hayat burada çok zordu çekilmeyen inatçı dimdik bir güneş ve sürekli artan sıcaklık

o meşhur kahve İstanbul ’dan Venedik’e kadar namı uzanırken sıra sıra dükkanlardan buram buram kokuyordu
aile kahveci Muhib diye anılıyorlardı o şehirde,
harika bir kızdı Malike hızla geçen günler büyümeye başlamıştı bile

buralarda kız çocuklarına pekde önem vermezlerdi ama bu evde durum çok farklı idi evin içine nur yağmıştı sanki her yer mis kokuyordu huzur serpilmişti bereket yağıyordu evlerine

İngiliz müslüman
anlamı sol taraf, olan Yüsra’nın solunda
annesinin kalp atışlarını dinleyerek büyüyordu şimdi Malika

bu yarımadada bu coğrafyada çok fazla petrol yoktu,o yüzden fakirdi bu ülke diğer Arap ülkelerinden farkı fakirlikti,ama kahvesi vardı bir dolu ülkelere ihraç ettiği..




Eş cinsellik ve diğer ahlaki durumlarda verilen tek infaz kararı işkenceli ölüm

Bit El sahn adındaki ballı böreği meşhur olup
nemli ve sıcak ülke geviş getirir gibi sürekli Khat denilen uyuşturuculu bitkiyi çiğniyordu,öğle saatleri ile başlayan bu keyif

taze nane yapraklarına benzeyen bitki ile öğleden sonraları tüm vücutları uyuşturup uyku moduna akarken

peki bu insanlar beyinlerini mi toplu halde uyuşturuyorlardı?

ALTMIŞ DÖRT MİNARELİ ŞEHİRDE

Baharatların ülkesinden gelir
yemeklerde çemenin kokusu
Bint el sahn ballı lokma tatlısı
baksan tencereler dolusu
üzerine kahve
en taze çekirdekleriyle


bir kız yaşar şimdi
Sana denilen şehirde
altmış dört minareli şehir tüm gizemiyle
muson rüzgarları sesini verir
nisan mevsiminde
kurak ve sıcak çöl iklimi
dayanmak zordur neminde



ah ne de yanık bir sesi var bu kızın
ağlarken bile sesinde
Dört yüz senelik
Osmanlı Ebrehe ye Portekiz ’e karşı
Mekke ve Medineyi koruyacaktı
sözü buydu belkide


Yemen’deki ayak sesleri
son ana kadar belkide ondandı can çekişinde
peki ya bu kız su perisi kim o?
çölün sıcak ikliminde
şimdilik bir melekti
güneş vururken
gülücükler atan yüzünde





ALTMIŞBEŞ MİNARELİ ŞEHİRDE
YÜZÜ GİZLİ AMA
RUHU AÇIKTI
YAZACAKTI KALEMİNDE
SU PERİSİ O
USTA YÜZÜCÜ
İSMİ OKUNACAKTI
DÜNYA LİSTELERİNDE

CUMHURİYET
DİŞLERİNİN
ARASINDAKİ UYUŞTURUCU
KAT TA ÇİĞNEYEN
YEMEN’ DEN
SU PERİSİ MALİKE
YAZARKEN HİKAYESİNİ