9
Yorum
33
Beğeni
0,0
Puan
2408
Okunma

ayaklarıma dolanan suların vakti
...
biz öldük
kalanlarla devam aşk zamanına
vuruldum
ikindi üstü
denizin çarpmasında
güneş yalıyordu bir güzel suları
düştüğüm yerden gördüm olan biteni
köpüklerin içinden çağırdı kozalaklar
mavi sulara diktiğim çam ağaçlarının gölgesinden
biz sustuk
konuşanlarla devam sözcükler zamanına
tuzların düştüğü boynuzlu dalgakıran
yüzünü sürüyordu deniz fenerinin eline
karşımda saçları dağınık portre bulutlar
bir kadın sesiyle şarkı söylüyordu rüzgar
biz kaldık
gidenlerle devam yolculuklu zamanlara
betona dağılan yosunun yeşili koktu
uzak ıslıklı gemilerin güvertesine bulaştı sonra
martılar soğuk akşamın batık bozumunda
alıp tüm rastlantıları kentin içine göçtüler
biz yanmadık
küllerle devam köz zamanlara
düşüme saplanan denizin
aşksız düşerek kıyılarına ağladım
göğsümün çeperinde beslenirken bir kadın
ruhumun eflatun çocuğunu verdim ona
mehtap yok mevsim kangren kesiği havada
sus payından bir parça dilimin sağanakları
biz düştük
ayaktakilerle devam yürümeli zamanlara
karşı şehrin kentime çarpmasında dalgalar
aralarına serpilmiş eylülden armağan
bir çift yaprak
uyku akıyor suların gözlerinden
bir nefeslik esneme bırakıyor balıklar
biz yorulduk
dirençle devam içi dışı kıpırtı zamanlara
bağlanıyorum denizin derinliklerine
altında vurgun yemiş düşler
üstünde tekneler boyu umut
avucuma sakladığım terimle
birazdan dokunurum lacivert ellerine
biz kirlendik
çocuklarla devam temiz zamanlara
bilge aşkla duyar mı beni
en masum yerinden merhaba sadece
sevdam yüreğimle dilim arasında saklı
şimdilik eski bir resim gibi görünsem sularına
solungaçlar soluğu akarken kulaklarında
kısaca baksa bana
biz üşüdük
ateşle devam sımsıcak zamanlara
yakamozu kıskanırım bu halimle
üzerine serilmesi dokunur
ağır bir sızlama kavrar aklımı
çatlar hevesimde ki sevişmeler
ortada kalırım dımdızlak
çekilirim usulca kendime
biz küçüldük
büyümeyle devam geniş zamanlara
artık anlar beni
koymaz tek başıma kıyısında
armoni uğultulu sesine dayanırım
dağınık sularıyla omzuma koyar şafağını
balıkların çığlıkları alır aşkı
kayalara bezenen geceye düşer tenha
kayıklara doluşan doğaçlamada büyür düşler
dört mevsimin içine karışır beşinci mevsim
oda şiirlerden bir buket olur mavisine
ay yakamozunu uzaklara düşürür
çeker kopartır
dalgalarına salarım Alphertz yıldızını
gözlerinden geçerek gece vakti
bir yudum hayatı asarım gök ağacına
artık anlar beni
kavuşur düşlerin yağmurunda
ıslak toprak kokusuyla bana
kıyısında kumlara batık aya izlerinde
keşfederiz gelen giden hayatların rüyalarını
...
kış içinde deniz yansımalı günden
...
biz ötekiyiz
diğerleriyle devam bilmedik zamanlara...