10
Yorum
33
Beğeni
0,0
Puan
3237
Okunma

yine susuyorum
...
ahşaptan yazıyorum
uzun bir hikayenin toprak özetini
grilere ölüm
...
sessizliğini toplayarak konuşkan mevzudan
ağır sıfatlar sıkıştırabilirim göç halindeki suretlere
zaten farkındayım kayboldum idamlık bir mahkumun ayaklarında
yazdığı son mektubun üzerine düşen külün yalancısı olarak
kefenine saklayacak kurduğu son düşünü
ranzada bulaşık anılar duruyor anaya vasiyet
gözlerinden akan iki günlük uykusuzluk
son yolculuğun belirgin resmini çiziyor göğsüme
susuyorum..!
aşkına muazzam bağlılıkla gülümseyen adama hoşçakal
...
eksiliyorum şimdi
anlamsız koyu yalnızlığımı çekersem üstüme
duyduğum çocuk şarkısını kaybedebilirim
eksiliyorum
mevsimin çoğul yağmuru
yıkana bilsem huzurunda
damlalarının kadınına ihtiyacım var
beter ayrılıkların kiralık duygularında oturdum onca vakit
ve eksiliyorum
içimden geçen şairler yüzünü kapamış
hüzün boylamlarında terk ediyorlar beni
kalabalık düş yağmurum
gözlerimi kapadığım an için
hissedilir hayat yağdır
korkularımı saklıyorum
bekliyorum sellerde koşmayı
hadi..!
...
idamlık adamın ayaklarında kaybolduğum zamanın dışındayım
kanı çekilmiş sentezler kuytusunda
her üzerime düşen aşktan sonra şiirlerle kavga ediyorum
önüme seriliyor perişan kasvetler kenti
sokak aralarına yazıyorum mısralara sövülecek çığlıkları
belkide ayılmış alkolik bir adamın yönünü kaybetmiş haliyim
parantezler açıp kapıyorum aklı yitik eskilere
yani bulamadığım aradıklarımı yitirip yitirip dövüyorum
sonunda elimi uzatıp tutmaktan vazgeçtiğim
ispatsız hayallerime bağlanıyor unutkanlığım
ve hatırlamaktan yorulduğum yalnızlıkla acıyor yürek
utanıyorum..!
...
anlıyorum ki
sorgularda göçük yemiş biriyim
inadına ele vermediğim hasretler ihanet ediyor
ben yine saklıyorum tanrıçanın yerini
her göçükte bir şiir akıyor gözlerimden
aralarına özlemle sınır çekiyorum
boşuna dövülüyor yüreğim
hep sırlar içinde kanadım zaten
duvarlara bile yakıştıramadığım kadını
ruhumda sakladım
benimki hayatla onurlu bir anlaşma işte
...
hadi karşıma geç çocuksu yanım
bilmediklerimi anlat senin dilinle
büyümemiş zulümlerin bastırmadan kara kış gibi
kelebeklerin bir günlük o muhteşem sabrından bahset
nasılsa kendimden gidemeyecek kadar büyüdüm
sen aşkların bildik asimilasyonunu değil
doğal berraklığında sevişmeler içinde büyümesini anlat
koyu dem halinde duygular nasıl öldürülüyor insan yüreğinde
ve çocuklar
çocuklar nasıl sarılıp kefene defnediliyor savaşın piçliğine
söyle
söyle çocuk yanım
kaç küçük kadın kaybetti oyuncaklı düşlerini
yada
yada sus
ağrıdı bütün yalnızlığım
burnunu çeke çeke sessizlik yemini ediyor sancılarım
sen yanımda kal ve kaybetme beni
yeter konuşmayalım...!
..
bataklık çiçeği
bunca heyelandan sonra
aşkı olmayan serseri olduğumu anladın
hüzünlü kitaplar okuyorum
sayfalara tütün ateşi düşürerek
ben saygısını çatı katında unutan eskiyim
özgür söylediklerimde tutsak kalacak kadarda meczup
paramparça dilime değiyor tuzlu tenin
sen hesaplayarak kurduğum hayali ispat sanıyorsun
yokum ben anla
kavrayamadığım tüm inançlar içinde çıplak duruyorum
bataklık çiçeği
gözünü kapatarak dokunsan sesime
içindeki bütün susmalar düşer birer birer rahmine
öylesine boşluğum işte
sandığın şair değilim
ki şiir yazmak usumun şefkatli bir anneliği o kadar
...
çağırıyorum
ucu yanık hiç kavuşamamış mektupları
öylesine kaybetmişim ki bilincimi
sayfaların özlemlerine sarıp geceyi
ayın seyrinde yakarak
dalıyorum yazılıp da ulaşamamış hayallere
ölü ve yoksul sevdalara özeniyorum
kapı çalsa şimdi
olduğum yerin ortasında geberir korkaklığım
sanırım kaybettiğim en ilginç anımı hatırlattı bu halim
ne acınacak adam olmuşum
herkes gitmiş ben kalmışım yazık..!
..
hangimiz çoğul yalnızlık yaşamadık ki
üstü başı kirlenmiş aşklardan
hangimiz yıkanmadan berduş olarak çıkmadık ki
anlatılamıyor bildiğin onca sahipsiz yanın
şarkı söylerken dudağın büzüşüp
boğazın kar topluyor
aklından taş gibi ağır geçmiş kusarken gerçekleri
hangimiz çığlık çığlığa kurtarın diyebiliyor
bunca kaybolmuşluk bir zaman hikayesi
bir koşmaca yorgun eklemlerinde
kapının ardına kadar açık yerinden görürken hayatı
kapı hızla kapanıyor
ve karanlık susuyor gözlerinin yangın yerinde
bitiyor..!
...
keşkelere......