5
Yorum
36
Beğeni
0,0
Puan
2580
Okunma

bir türkü özlüyorum maviye yaslanmış
kendimi kaybettiğim yanımla şarkı söylüyorum
bağışla sevgilim toprak
ağzımın tütün tadında maviler saklanmıyor
üzerine sereceğim renk ölü şimdi
...
ben trenler özlüyorum aslında
Anadolu’da göçer aşklar taşıyan meçhule
koynu tarlalarla dağınık kentler yazıyorum mektuplara
ve geçiyorum bir gece vakti
Cudi’nin göz ucu yalnızlığından
otobüsler basıyor yorgunluğuma
Nemrut olup bakıyorum gün batımı acılığa
sessizce bekleşen analar buluyorum toprak damlarda
çatlak ve kederli elleriyle uzanıyorlar oğul saçlarıma
geçiyorum içimde ölü çocuklar
bir yanım Ceylan bir yanım Uğur
akıyorum üşümeyle ağıt arası nehirle
ve adı bile olmayan kül artığı köylere başlıyor yağmurum
....
ardımda kalan yağmur şimdilik özgür
ve hissettiğim hüzünler geliyor aklıma
eğri büğrü ekşiliğini seviyorum kuzey rüzgarlarının
sarılarak mayıs çiçeklerine
açılıyorum kara mavilerin içine
iniyorum bulut tutmuş yol kenarı umutlardan
adım adım sevgili soluyorum
ege koynu serinlikten
doyasıya insan oluyorum en acıklı türkünün eski yanında
toplaya bildiğim tüm çocukları alarak avuçlarıma
koşuyorum alabildiğince barışa
sonra oturup bir genç kızın hayallerine
sevda şiirleri ağlıyorum
susuyorum kelimelerin bitimine vuran asada
tütünü ateşleyip üç nokta koyuyorum
....
bir ozanın dizelerinde acıktım sözcüklere