17
Yorum
32
Beğeni
0,0
Puan
4016
Okunma

çocukların gülümseyişinde hatırla beni
...
acım yok inan
mayıs sabahları gizlenen
özgürlüğüm gibisin
...... .....
hangi seviyorum akıntısı uğrar limana
orta yerinde eskimişliğin
ve yan yatmış hayaller kahvesinde
hangi aşkın tanımı mektuba sığarak
düşer gözlerindeki gece yarısına
boş ver dediğim türkünün
kan kaybeden yarasına ilişmeden
gizlice özlemi suya bıkabilir belki ellerim
sandığım tüm sanılar aşkına
yüreğime kayan yıldız ağırlığıyla
bağırabilirim gözlerinin prangasına
ve içimden geçen gemilerin
güvertesinden açarım sana
martıların seslerinde
uygun adım volta hayatı
....
toparlanıyor balıkçı tekneleri
birazdan demlenecek açık görüş zaman
üst üste yığılacak balık ölüleri
inkardan bulanık gözlerim
durgun deniz feneri arayarak
sabıkalı düşecek resminin sayfalarına
birazdan acımtırak rüzgar
aşkın elini tutarak eser limana
ve senin kokun oturur
karşımdaki kırık dökük ahşap boşluğa
....
tütün ağaçları
hışırtılı dumanlar savuruyor
gezgin suların çatılarına
baksam korkarım diyorum
uysalca duran karşı kıyının yalnızlığına
avuçlarımda biriken terin aşkına
kaldırıp başımı
düşüyorum gözlerle kokun ardın acıya
paltoma sakladığım hayalin
sımsıkı kavrıyor siyah kırgınlıklarımı
ve usul usul karıştırıyor toprağa
seviyorum dan önce bir tarihte
aklı yitik bir delinin hikayesiyle
sadece sevmenin ötesine demirliyorum seni
....
dalgakıran
saklandıkça mavi eflatun geceye
duyumsadığım yosunların akıbeti geliyor usuma
cebim de kalan bir kaç cümleyi
sanık sandalyesine oturmayı göze alarak
yosunların ezildiğine dair kazıyorum tahta masaya
yeşil renklerinde hür oynaşmalar olsun istiyorum
ve ıslak esaretlerinden bir şiir yazıp
dönmeyecek vuslatlara yolluyorum
ki
senin esaretinde olmak güzel
varsın harflerim tükensin
ben sana
en umulmadık sebepler biriktiriyorum
sonu ecel olan gülümsemeli bitişlerde
sevişmek derken dudaklarındaki çatlak renkle
renksiz arzular alıyor bedenim
yinede teninin tuzunu gizliyorum
yitirdiğim senli düşlere
olsun diyorum olsun
aşkın kelime halinden farklı biliyorum seni
dilimin kentinde duruyor söylemediklerim
kuşlarla ağlaşıyor mektuplarım
boş resimlere çiziyorum aklımdan seni
pencere buğusuna açılıyor kayıklar
gözlerinin yelkenlerinde karşılıyor yel beni
konuştuğum hava su ateş toprak oluyor aşk
ben hiç sorgulamadan
sen diye koynuma alıyorum doğayı
ve ıhlamur çiçeklerinden
ısmarlıyorum zatürre sonrası dua ile seni
....
beşinci mevsim....