16
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1325
Okunma
‘’Sayılmayız parmak ile, tükenmeyiz kırmak ile... hey canım’’
adını dağlara veriyorum…
buğulu gözlerinden beslenir bulutlar
yağmur iyidir
kokun gelir dağlardan
direnirim
sözüm denize karışır
dalgalanır durulmaz
avucumda taşın
koyuveririm tankların göğsüne Filistin’de
adın Afrika’da duvarlara yazılır başka dillerde
isyan olur dar ağacında sallanan bedenin
bir kuş uçar hapishane duvarından
ak bir güvercin
korku ile yıkılır duvarlar
sallanır serviler
kanlı nefesinde celladın
ölmezler
-sen-
ormanın göğsüne şafakla yak ateşi
bir sigara tutuştur
avlusuna cesaretle bak ölümün
yürek işidir ölüme soluk almak
ateşine yol ver
yansın dağlar
akrebin adaletinde şaklasın halkın kırbacı
çok zamandır adalet diyor ateşine
-ben-
adını mayısta kaybettim
kızıla çalar mayıs
bütün güzel aylarda ölmek nasıldır bilirim
bilirsin haziranda ölmekte zordur
hadi beraber ölelim yeniden doğmak için
-sen-
son sözünü söyle…
‘’burada ölen yalnızca bedenimdir
ama
düşüncemi öldüremeyeceksiniz düşüncem yaşayacak.
Yaşasın halkların kardeşliği’’
-ben-
adını dağlara veriyorum…
celladın elleri yetişmeden
dirence yükselen bir kartal gibi kanat açacak gözlerim
düşeceğim sandalyeyi sonsuzluğa
tükenmeyeceğim
K.Y.