12
Yorum
28
Beğeni
0,0
Puan
2337
Okunma

yine umutlarını büyüt her şafak attığında..
çıkarım
acıklı bir düş mavisinin kırsal sabahında yola
bulutlar daha gözlerini ovuştururken
ve acılar pişmeye başlamadan tandırların ateşinde
berduş yüreğimle bir demlik çayımı içer alırım payıma düşeni
susar iklimin yaralı çocukları
geride sallanan bir el bile bırakmadan
başımı koyarak umutların koynuna
adımlarım özgürlüğümün tanığı toprakları
çıkarım
ağır voltalar tutmuş geceden kalma bir sabah
arkama dönmenin ürkekliğinde yolu gözlerim usulca
bir yanım kayıp bedenler sağanağı
bir yanım anneler dolu bin yıllık acı
gözlerime azıcık batan yalnızlığın kavgası
yavaşça ayaklarıma öğretirim özgürlüğümün topraklarını....
sonra
cebimden çıkartırım militan umutlarımı
dağıtarak tarlaların rahmine
geçerim dudaklarımda bir devrim gülümseyişiyle
ağır soykırımlar acıtır tamda göğsümdeki vatanımı
yine toparlayarak dünyanın saçlarını sınırsız cümlelerimde
kayalıkların bağrından süzülen yarınlardan yudumlarım kana kana..
o kadar yorgunum ki artık
yüz yıldır yürüyorum kentlerin terk edilmiş umutlarında
biliyorum
kanayan onca yıkılmış hayal var dört bir yanda
ve göğsüm çapraz cesaret
kuracağım yıkılan tüm umutların sonsuz rüyalarını..
insanıma...