ayın şavkından saklıyorum kendimi çün hiçbir ışık ışık vermez taze yanmış ışığa namluya sürülünce olanca düşlerim gözlerinde bensizlikten yana yakıyorum ne varsa bir küheylan bulup kendime ıraktan ırağa ve bir elçi /elimde ebabiller/
yanım mossad yanım tem(y)iz badem bıyık bürokrat sokaklar güdümlü ittihadi bir ağrı cebimde ya(rgı)sal ihanetler ihanet konduları daralan yolları yırtıyorum korkmadan bir harfin sıcaklığına tutunarak demirden dağları dağlıyorum her gece
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Öncelikle böylesi bir güzelliğe geç kalmışlığın özrüyle sözüme başlamak istiyorum. Bir hüznün derinden sarsan ilk belirteciyle açılmış şiirin kapıları .
Adımımızı attığımız an da ümitsizliğe kanatlanmış ama kendine güvenen bir ruhun iz düşümü diye ilk intibayı uyandırıyor... Bu bir zamanlar değer verilen bir dosta dair, bir arkadaşa belki de bir sevda yarasına da olabilir diyor ve şiire devam ediyorum.
ayın şavkından saklıyorum kendimi çün hiçbir ışık ışık vermez taze yanmış ışığa namluya sürülünce olanca düşlerim gözlerinde bensizlikten yana yakıyorum ne varsa bir küheylan bulup kendime ıraktan ırağa ve bir elçi /elimde ebabiller/
********************
Temasal olarak baktığımızda bu ilk bölüme, ilk başta da ifade ettiğimiz gibi ümitsizliğe kaçışın hatta savunmanın şiiri bile diyebiliriz hatta. Sayın şairimiz ışık imajı üzerine kurmuş olduğu anlamsal ve duygusal yönden doygun meteforu öylesine güzel işlemiş ki sonrasında özellikle ebabil kuşları imgesiyle tamamladığında ortaya ciddi anlamda bir direnişin ve onu sağlayan güçlü bir özgüvenin profili çıkıveriyor.
Bu özgüveni en çok, metefor olarak kullanmış olduğu ay ışığı ve diğer ışık mukayesesinden anlıyorum.
Öyle ki şiir öznesi muhatabı ay ışığına benzetirken kendisini bu ışıktan daha üstün ve büyük bir ışık belki de her ne kadar taze ışık denmiş olsa da aydan sonra doğan güneşin ay' ışığına göre taze olduğu düşünülür ise burda taze ışık benzetmesinden güneş nitelemesini çıkarıyorum.
Tabi ben çıkarıyorum.Elbette tam olarak şiir öznesinin öz ruhunu bilmemize imkan yok. Ayrıca şiirin ismini tekrar düşünürsek " paralel " in bu dizelere anlamsal olarak sonderece uygun bir şekilde tekabül ettiğini de anlayabiliyoruz.
Devam eden dizelerde ilk başlarda muhatabın kim olabileceğine dair tereddümüz kalkıyor sevgiliye dair söylenebileceği ihtimali daha bir ağır basmaya başlıyor.
Namluya sürülen düşlerin, kendisizliğinden yana yakılması ateşlenmesi muhatabının gözlerinde... inanılmaz bir anlatım ve metafor ...Hayran kalmamak ne mümkün böylesi güzelliğe...
Ve sonrası , küheylan, bir elçi ve ebabiller tarihi bir sahnenin gözler önüne serilişi gibi. Öylesine net ve canlı olarak sergilenmiş ki. Görüntüden sinema şiirinden yararlanmış sayın şairimiz bu bölümde...İkinci yeniyi ve çağının şiirini yakından takip etmiş olduğunu ve şiirinde yetkin bir şekilde kullanmış olduğunu anlamaktayız bu yargıyla.
yanım mossad yanım tem(y)iz badem bıyık bürokrat sokaklar güdümlü ittihadi bir ağrı cebimde ya(rgı)sal ihanetler ihanet konduları daralan yolları yırtıyorum korkmadan bir harfin sıcaklığına tutunarak demirden dağları dağlıyorum her gece
Şiirimizin ikinci bendine geçtiğimiz de, birinci bölümde aksettirilen bir şeyleri sonlandırma, karşı koyma, direniş hatta savaşma ( ebabil ) duygularının aynı bütünsellik ve şiddet içinde devam ettiğini görmekteyiz.
Burada sembol olarak sayın şairimiz bu şiddeti ve arzuyu kamçıyı sembolize eden imgelerden yararlanmış. Mossad ve bürokrat imgelemeleriyle .
Duygu, anlatım ve uslup bütünselliği açısından mükemmel bulduğumu, bendler arası bağdaştırımın son derece ustaca yapıldığını da ayrıca belirtmek de yarar görüyorum.
Evet, son final kısmında duygu ve düşünce olarak, şiirin başında ifade edilen karşı koyuşa devamın hali olarak nitelemek yanlış olmaz sanırım.
Ne diyebilirim ki, savunup kılıçları haydi meydanee diye düşesim geldi bir an :)
Şiirimizde duygu, duyarlılık, anlatım ve uslup hiç bir şekilde birbirinden kopmadan devam etmiş.
Şiirin safi ışıltılı imge olmadığına, şiirde kullanılan sembollerin ve imgelerin aynı zamanda gerçeğe de ayak basması gerektiğine, sağlam bir kurgunun ve iradenin baştan sona şaşmadan aynı içtenlikle devam etmesi gerektiğine en güzel örneklerinden birini okudum.
Umarım ki duyguyu ya da anlamı gerçekliğinden saptırarak okuru yanıltacak, şairini incetecek bir yönergeden seslenmemişimdir.
Herkes bilir ki şiirin aslolan kendisi şairin kendi içinde saklı.
Sadece bize göstermek istediğiyle sınırlı çerçevede kalır bu yorumum.Arkasına geçip bakabildiğim, görebildiğim, idrak edebildiğim ölçüde ses olmaya çalıştım. Kusurumuz var ise affola.
Ayrıca böylesi nitelikli bir eserle konuşmak , derinlerine kazı çalışması yapmak gerçekten çok iyi geldi.Bunun için de ayrıca teşekkür ediyorum kendilerine.
Defterin şiiri ciddiye alan , kelimelerle rakseden bir üstadesinden böyle onore edici yorum ve değerlendirmeleri duymak güzel.Emeğiniz ,teriniz ve ayırdığınız zamanınız için ayrı ayrı teşekkür ederim. Güneş imgesini ve diğer imgeleri gayet iyi yorumlamışsınız her zamanki kelime işçiliğinizle.Sağolun,varolun.
Defterin şiiri ciddiye alan , kelimelerle rakseden bir üstadesinden böyle onore edici yorum ve değerlendirmeleri duymak güzel.Emeğiniz ,teriniz ve ayırdığınız zamanınız için ayrı ayrı teşekkür ederim. Güneş imgesini ve diğer imgeleri gayet iyi yorumlamışsınız her zamanki kelime işçiliğinizle.Sağolun,varolun.
Güzel bir şiir. Imgeler arasına saklanan gerçekler anlayana Sivri sinek saz denen cinsinden. Ne denir ki bu gerçekler karşısında Söylesen söz, söylemesen içine dert Hoşça kal Engin yürek selamlar
Minos tarafından 8/1/2014 3:31:23 PM zamanında düzenlenmiştir.
bu şiir erguvan kokmuyor..latince ve türkça karışımı olmuş gibi bürokrat kokuyor...hani kuşlar ağaçlar..binbir renkli çiçekler(erguvanlar) nasıl yalalamıştım saçlarından baharı gibi olsun mu bundan sonraki şiir efendim...erguvan kokulu şiirlere ..sen bakma benim şiirler :((..benim şiirler farsça
kalemin daim olsun saygılarımla efendim..esen kalınız
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.