Okuduğunuz
şiir
2.9.2014 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
TUT/YA
aynalara şiirlere masallara gözlerin en son çoraklarıma dökülür tut/ya yasal ihanetlerin satır aralarından olgun bir başak gibi yükselerek gelir adın şehrin yalnızlık doğuran dölyatağına sen dağlı sen hoyrat sen yağmur bakışlarınla buzul sonrası serin nehirler getir ülkeme tut/ya
orada doğum sancısı çeken bozuk lehçeli köylü kadının çığlığı vururken hastane duvarına geceye yalnızlık geceye hüsran geceye kahır düşer geceye beyaz üniformalar içinde kirli (k)an düşer susar kadın gece susar susar(l)ar su/sar geceye ince topuklu doktorun bakir ayak sesleri bir kadın rahminden koca bir çığlık kopar da gelir
tut/ya bak sana kağıttan uçurtmalar yaptım göğüme salarsın diye üveyik ruhunu şehirlerden nehirlerden dehlizlerden geçtim bir dağın sırtına kazıyarak adını aşk değil sanrı değil değil değil bir başka şey başka bir şey bu tut/ya
tut/ya ilmeği çözülmüş bir hayatın meme uçlarından tırnağını çıkar vur kızgın çölüme değ berele yüzünü çarp yüzüme ki göğüme can kılcal uçlarıma kan gelsin tut/ya
tut/ya akşam kızıllıktır ve her kızıllık seni getirir bilirim ve hep aklımın orta yerine çarpar gülüşün oysa ben ruhunu seyyar satıcılara peşkeş çekmiş onlarca kadının kirlenmiş enkazıyım söyle bir bir söyle yeter cam kırıkları ay kırıkları saplayarak göğsüme tanrıların sanrıların sargıların arasından cilasız gülüşler yalansız düşler biriktireyim sana
-Seçki kuruluna ve yorumlarıyla değer katan şair/şaire bütün arkadaşlarıma en içten teşekkürlerimle.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
şiir yerine çok yakışmış...geç kalmışılğımın hüznüyle.. kutlarım değerli kaleminizi yüreğinizi Süleyman bey başarınız hep bol olsun saygılar selamlar...
aynalara şiirlere masallara gözlerin en son çoraklarıma dökülür tut/ya yasal ihanetlerin satır aralarından olgun bir başak gibi yükselerek gelir adın şehrin yalnızlık doğuran dölyatağına sen dağlı sen hoyrat sen yağmur bakışlarınla buzul sonrası serin nehirler getir ülkeme tut/ya
orada doğum sancısı çeken bozuk lehçeli köylü kadının çığlığı vururken hastane duvarına geceye yalnızlık geceye hüsran geceye kahır düşer geceye beyaz üniformalar içinde kirli (k)an düşer susar kadın gece susar susar(l)ar su/sar geceye ince topuklu doktorun bakir ayak sesleri bir kadın rahminden koca bir çığlık kopar da gelir
tut/ya bak sana kağıttan uçurtmalar yaptım göğüme salarsın diye üveyik ruhunu şehirlerden nehirlerden dehlizlerden geçtim bir dağın sırtına kazıyarak adını aşk değil sanrı değil değil değil bir başka şey başka bir şey bu tut/ya
tut/ya ilmeği çözülmüş bir hayatın meme uçlarından tırnağını çıkar vur kızgın çölüme değ berele yüzünü çarp yüzüme ki göğüme can kılcal uçlarıma kan gelsin tut/ya
tut/ya akşam kızıllıktır ve her kızıllık seni getirir bilirim ve hep aklımın orta yerine çarpar gülüşün oysa ben ruhunu seyyar satıcılara peşkeş çekmiş onlarca kadının kirlenmiş enkazıyım söyle bir bir söyle yeter cam kırıkları ay kırıkları saplayarak göğsüme tanrıların sanrıların sargıların arasından cilasız gülüşler yalansız düşler biriktireyim sana
Biraz savruk, biraz da itici dizeler.Modern şiir bu olsa gerek taltif edildiğine göre şairemizi kutlarım.Yunusun diyarından selamlar.
bir ara uzaktım şiir okumaktan o günüme gelmiş olmalı... şimdi açık pencereden görünce bizim şair ne alemde dedim baktım.tut/ya diye bir şiir yazmış...bir sesleniş sevgiliye utangaçlıkla perdelenmiş ay kırıklarını gördüm dizelerinde ..tutya ne demek ki dedim tut ki gibi tutku gibi bir şey midir..sonra sürme anlamında olduğunu gördüm...güzel bir hitabet olmuş ...sürmelenmiş gecenin renginde sürmelidir yüreğim demiştim...bir an onu çağrıştırdı..geriye kalan tanrılar kelimesini insan oğlunun zanları olarak algılıyorum...kalemin daim olsun arkadaşım...fazla yorum yapmaya gerek yok diye düşünüyorum da gereken yorumlar usta kalemlerden gelmiş.....bir gün bu şiirlerin bestelenir bir müziğin eşliğinde gönül bunu arzu eder küpçük gibi..saygılarımla arkadaşım
Neresinden tutarsan tut...ŞİİR gibi ŞİİR...Birbirini ateşleyen dizelerle, kendine özgü derlemelerle, imgelerin çağrıştırdığı kavram ve anlatımlar derinliğiyle ayrı bir etki bırakıyor okurun zihninde...Süleyman toprak şiirleri bu yönüyle hep zirveyi hak ediyor.Yaşamdan sunulan kesitler, sanki özgün bir müziğin senfoni eşliğinde dinleyicilerine sunduğu bir ikram gibi...Görüyorum ki dinleyenler de alkışlarla eşlik ediyor günün şiirine..Şiirdeki haykırışlar zaman zaman belirli bir kesimin sesi gibi görünse de aslında herkesçe kabullenilmesi gereken toplumsal bir sorunun gerçeğini su yüzüne çıkarıyor.Bu tür şiirler yazmak kolay değildir..Çoğu zaman karavana ile sonuçlanırken değerli dostumuz bunu çok başarılı bir şekilde ortaya koyuyor...Böylesi şiirleri alnından öpmek lazım...
Candan duygularla kutlarım dostumu.
Not: Şükran Ay hanımefendinin yorumuna da ayrıca tebrik ederim.Kalburüstü, takdir edilesi, şiirin hakkını veren bir yorumdu.
Ramazan Boran tarafından 9/3/2014 8:48:43 PM zamanında düzenlenmiştir.
orada doğum sancısı çeken bozuk lehçeli köylü kadının çığlığı vururken hastane duvarına geceye yalnızlık ,geceye hüsran, geceye kahır düşer geceye beyaz üniformalar içinde kirli (k)an düşer susar kadın gece susar susar(l)ar su/sar geceye ince topuklu doktorun bakir ayak sesleri bir kadın rahminden koca bir çığlık kopar da gelir
Şiirn bu kısmını beğenmedim nedense.. Sanki ayrı bir şiirin parçası gibi.
Ama genel olarak şiirdi..Ve yerini hak etmiş. Tebriklerimle şair.
Karadeniz insanının en belirgin özelliği sanırım açık sözlü olmak ,kelimeleri biryerlerinde saklamaevmemek. Eleştirel düşünceniz ,renk katan yorumunuz için teşekkürlerimi sunarım Ayvazım Deniz.
Karadeniz insanının en belirgin özelliği sanırım açık sözlü olmak ,kelimeleri biryerlerinde saklamaevmemek. Eleştirel düşünceniz ,renk katan yorumunuz için teşekkürlerimi sunarım Ayvazım Deniz.
Deftere eklediğim ilk şiirime ilk yorumu yapan ,deftere yönlendiren üstademe değerli yorumları için teşekkürlerimi sunuyorum. Hürriyet ve ateş kısa bir ara oldu :) Yeniden hoş geldiniz.
Deftere eklediğim ilk şiirime ilk yorumu yapan ,deftere yönlendiren üstademe değerli yorumları için teşekkürlerimi sunuyorum. Hürriyet ve ateş kısa bir ara oldu :) Yeniden hoş geldiniz.
Aşkın ve sevginin sadece kadınlardan olmadığını haykıran hayat dokulu bir şiir idi... Usandık artık sarhoşların yarı baygınların karalamalarından "şiir" diye ben buna derim. Ey! dost;kalbim ve ben devamından yanayız. Bu,cılız temenniyi dikkate almanız umudu ile... Saygılarımla...
Çok güzel bir şiirdi. Bütünlük tam, duygular zıpkın gibi saplanıyor insanın yüreğine. Şairin hitabet gücü yüksek.
Şükran Ay üstadımız şiirin değerini çok iyi gördüğü için ki, şiire hakkını vermiş ve ince eleyip sık dokumuş. Zaten şiir eleştiriyi hakeden, kaliteli bir şiir.
Şaire gelince, profiline hiç bakmadım ama bana öyle geliyor ki, bir nöbet esnasında yazılmış şiir.
efendim günün şiirine seçilmiş lakin kimi güzel şiir yazar kimi güzel yemek yapar eğer yaptığı yemeğe af edersiniz tükürse o yemek yenir mi benim takıldığım tanrılar ifadesi şiire şirk girmiş özür dilerim
cam kırıkları ay kırıkları saplayarak göğsüme tanrıların sanrıların sargıların arasından cilasız gülüşler yalansız düşler biriktireyim sana
dizelerinde bahsi geçen tabi ki Erol beyin de bahsettiği gibi insandan üstün tutulan her şeyin tanrı olarak şiirde yerini bulmasıdır. Tabi metanın kutsanması metanın türüne göre herkesçe ve her durumda doğru mudur yanlış mıdır o daha ayrı bir konudur. Şiirle ilgili yorumlarda tabi ki görüş farklılıkları, farklı algılamalardan kaynaklı değerlendirmeler olacaktır,olmalıdır.Kaldı ki şiirie yorum yapan değerli şairimizin de düşüncelerini arı berrak düşüncelerle ortaya koyduğu düşünesindeyim.Ziyaretiniz için kuşçu03 beye ,şiirde tanrının aldığı anlam açıklaması ve değerli görüşleriniz için her iki değerli arkadaşıma saygılarımla.
Merhaba. Ben şairimizin "tanrılar" ifadesini kullanırken çok tanrıya inandığı için böyle yazdığını algılamadım şiirden.
Sonuçta, insanların çoğu aslında hiç farkında bile olmadan çok tanrıya tapıyor. paraya, kadına, çoluk çocuğuna, güce, iktidara ya da bunların sahiplerine tapıyor çoğu insan.
Şairin söylemek istediği ve benim şiirden anladığım insandan üstün tutulan her şey tanrıdır.
Emin olun, ne şairi tanırım, ne inançlarını bilirim. Kaldı ki, sizin yorumunuzu bu şiire yorum yazdıktan sonra okuyup cevaplama gereği duydum. Şiire yazdığım yorumu okursanız onu hiç tanımadığımı görürsünüz.
cam kırıkları ay kırıkları saplayarak göğsüme tanrıların sanrıların sargıların arasından cilasız gülüşler yalansız düşler biriktireyim sana
dizelerinde bahsi geçen tabi ki Erol beyin de bahsettiği gibi insandan üstün tutulan her şeyin tanrı olarak şiirde yerini bulmasıdır. Tabi metanın kutsanması metanın türüne göre herkesçe ve her durumda doğru mudur yanlış mıdır o daha ayrı bir konudur. Şiirle ilgili yorumlarda tabi ki görüş farklılıkları, farklı algılamalardan kaynaklı değerlendirmeler olacaktır,olmalıdır.Kaldı ki şiirie yorum yapan değerli şairimizin de düşüncelerini arı berrak düşüncelerle ortaya koyduğu düşünesindeyim.Ziyaretiniz için kuşçu03 beye ,şiirde tanrının aldığı anlam açıklaması ve değerli görüşleriniz için her iki değerli arkadaşıma saygılarımla.
Merhaba. Ben şairimizin "tanrılar" ifadesini kullanırken çok tanrıya inandığı için böyle yazdığını algılamadım şiirden.
Sonuçta, insanların çoğu aslında hiç farkında bile olmadan çok tanrıya tapıyor. paraya, kadına, çoluk çocuğuna, güce, iktidara ya da bunların sahiplerine tapıyor çoğu insan.
Şairin söylemek istediği ve benim şiirden anladığım insandan üstün tutulan her şey tanrıdır.
Emin olun, ne şairi tanırım, ne inançlarını bilirim. Kaldı ki, sizin yorumunuzu bu şiire yorum yazdıktan sonra okuyup cevaplama gereği duydum. Şiire yazdığım yorumu okursanız onu hiç tanımadığımı görürsünüz.
bugün okuduğum en güzel şiir tüyler ürperten türden üşütür türden senfonik miras kalmış bir acı
unuttum dediğimiz her şey aslında unutulmamıştır ve o ay ki asla buz tutmamıştır uyurken uyanıkken nefes alıyorken ah o hatıralar dipçikle öldürür satır arası yalnızlıkları.
Gölge Dansı tarafından 9/3/2014 1:10:46 AM zamanında düzenlenmiştir.
Siz de dipçikle öldürdünüz değerli yorumunuz ve gelişinizle üstadım. Sayfama tebessümler getirdiniz.Ay buz tutmaz diyorsunuz,doğru diyorsunuz.Varolun .Saygılarımla.
Siz de dipçikle öldürdünüz değerli yorumunuz ve gelişinizle üstadım. Sayfama tebessümler getirdiniz.Ay buz tutmaz diyorsunuz,doğru diyorsunuz.Varolun .Saygılarımla.
Şiirin başlığında ve ilerleyen bütiün pasaj başlarına mührünü vuran " Tut/ya " kelimesi ve kelimeler birimi şiirin içinde hep çift çağrışım anlamlı olarak kullanılmış diye düşünüyorum.Şairinin kendinde saklı bir kodlamayla hem isim hem de fiiil olarak yerini almış.
Ben Tut/ ya ' lı yerleri Bazen Tut ki , bazen isim olarak birine hitap kelimesi, bazen de gerçek anlamında tutmak fiilini anımsatır şeklinde okudum.
Şiirin, hem zaman hem de uzam açısından gerçekten büyük ve geniş bir persfektife uzanmış derin bir sevda yüklü özlemi , yoksunluğu , hasreti , bitmeyecek sadakat duygusu ile birlikte içsel muhasebesinde muhatabına karşı biraz suçlu, biraz boynu büyük ve en çok da hissettiklerinden ve düşüncelerinden dolayı kendinden acizlik duyan i bir anlatıcının dilinden yansıyan derin bir hüznü vardı.
Dize yapısı kimi yerlerde iki dizeye tekabül etmiş. Kimi yerlerde ise tek kelimeye sığdırılmış. Teknik açıdan baştan da belirttiğim gibi Tut/ ya kelime öbeğiyle bağdaştıralan farklı anlamsal değerlerin başka kelimelere de yüklendiğini parantez için ifade edilen kelimelerle de sağlandığını görmekteyiz.
Ayrıca şiirde en çok dikkatimi çeken anlatımsal uslupta emir kipinin kullanılmış olması, duygunun şiddetini daha kamçılamış.Özelilkle tek kelimeye sığdırılan bu emir kipinin farklı kelimelerce uygulanmasıyla bu etki daha da kuvvetlendirilmiş.
Sayın şairimiz kelimelirin dilini konuşmayı çok iyi biliyor.Onların gücünü ve etki alanlarının çevresini çizebilmekte oldukça mahir diyebiliriz.
Uslup ve tarz olarak yine, duru, devrik olmayan dizeler kurulurken aynı zamanda şiirin duygusuna hakim kılınan ritmi sağlayacı olarak kullanılan ikilemler, ses ve anlamsal doygunluk açısından şiirin çıtasını epey yükseltmiş.
* sen dağlı sen hoyrat sen yağmur bakışlarınla.........................sen kelimesi tekrarı
* geceye yalnızlık ,geceye hüsran, geceye kahır düşer geceye beyaz üniformalar içinde kirli (k)an düşer........................geceye kelimesi tekrarı
* susar kadın gece susar susar(l)ar su/sar geceye ince topuklu doktorun bakir ayak sesleri bir kadın rahminden koca bir çığlık kopar da gelir.............................susar kelimesi tekrarı
* aşk değil sanrı değil değil değil bir başka şey başka bir şey bu tut/ya.....................değil kelimesi tekrarları
Yine şiirin ses ve ritmine etki eden diğer bir güç olarak, anlatımda kafiyeli kelimeleri sık olarak yanyana kullanmasına bağlayabiliriz.
* şehirlerden ,nehirlerden, dehlizlerden
* tanrıların sanrıların sargıların arasından
Şiirin sesinde dikkatimi çeken diğer bir husus, şairin sert ünsüzleri aynı dizede sık olarak kullanarak şiirin heyecan ve coşkusunun ucunu iyice sivriltmiş olduğu. özellikle (t) ve ( k) sesinin okurken duyumsattığı o tufan gibi iç sesi okurunda da tarifi imkansız bir uçurum kenarı uğultusu hissettirdi.
Son olarak diyebilirim ki, Ahmet Arif tadı almadım desem yalan olur bu eserde.Onun gibi delişmen , onun gibi gözü kara, onun gibi keskin bıçak .
Anlatımıyla, tekniğiyle, uslubuyla, kelimelere yüklenen zengin anlam ve çağrışım değerleriyle nitelikli çok güzel bir eser daha okudum saygıdeğer hocamın sayfasından.Var olsunlar.Her dem şiirin ışıttığı nice güzelliklere diyerek yorumumu bitiriyor ve bu değeri bizlerle paylaştığı için kendilerine teşekkür ediyorum.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.