1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1036
Okunma
gün batımı yere değdi
ışığın kırıldığı
yalan keman sokağında eski çalgıcılar
masaları örterek acısını dindiren
o meyhanecinin oğluydun
kapısından kovulan başka ölülerle konuşuyoruz
kediyi ve çatıyı kaplayan rüzgarın titrettiği
eğimden daha yukarı çıkacağız
soğuk çok soğuk
hissettiğinizin dibi
o şöyle sandı
elini sokup boşluğa her daldığında içinden gelen
çarpışmalar sonrası değip kaçan sinyallerin
kendi kendine kopma olasılığı yok
ısınsın kirpikleri
düşünürken sarı söyleyin
alakasız solucan iki parça can ile kıvrım
acıyı azaltan ikiliğin dans ettiğine inanıyor çocuk gözleri
utansın gün batımının yere değmesi
tempo tutarak şarkı söyleyin
açılsın dağlar
bulutlar biliyor geçecek
bir iğnenin batması kadar basit
neyin içindesiniz dinleyin
öpüşürken
yalanlarınız çıksın ortaya
öyle ki
cama değen inlemelerin değil
ağlıyormuş gibi görünen bulutların hatırası
seninle beraber buğulanan bir yağmurun
hatırladığı eski bir şarkı
plakta ormanların gürültüsü
saçların hep beyazdı.
5.0
100% (10)