11
Yorum
44
Beğeni
0,0
Puan
1883
Okunma

1-
Üşümek pişerdi yoksulun ocağında
Sütten kesilirdi kuzu
Nehir gibi uğuldayan çocuğa
Evren gibi olurdu bir yudum su
Aynı suya muhtaç
Toprağına düşkün zambak
Rüyasını kaybeden uykulara sızıp
İnsanın insana verdiği acıya şaşırıp
Avucunda düş izi
Dudağında çöl kurusu
Kelimeler ormanında
Yorgun ağaçlara fısıldayacak "nefretini"
Güneşe kızan yılan hırçınlığında
2-
Kuzuyu ırmaklar çağıracak
Yolu topraktan geçerken
Ay mülküne şavkıyanda
Bembeyaz bulutlu göğe bakacak
Canına derman uyku canân gibi gel bana diyecek
İçinin göklerine kanat kanat melekler süzülecek
Oracıkta Anne bilecek zambak’ı
Güneş göğsünü tararcasına
Uğultulu yalnızlığına ortak olacak
3-
Yılan kendi seyrinde
Sulara girip çıkmayı hayra yordu
Çamura bulanmayı şimşirine deva bildi
Küplere girdi
Harman yerlerini talan etti
Kendince ecelin korkusunu
Zehirinin kokusunu bıraktı
Yolu nereyle kesiştiyse
Toprak tutundu kıvrımlarına
Zehirlendi çiy taneleri
4-
Çocuk açlığı soyunup tokluğu giyende
Kuzu ırmağa varanda
Zambak’ ın başında su köpüğü dolaşanda
Yılan "besmele yüklü yeminler" edende
Bütün aynalar son veda’ya dönebilir
İstediği ninniyi çağırabilir uyku
Çünkü içime gül açar
Uykusunda ekmek ve su gören çocuk
Parıltısını giyer soyunur karanlığı
5-
Artık ırmaklardan geçirebilirim gölgemi
Tükürebilirim yüreğimi dişlerimin arasından
Karartabilirim küçücük sofayı
Söyleyecek masalım anlatacak fıkram kalmadı
Seni kalbimin yordamıyla bulabilirim
Kalemimin ucundaki dört ortalı defterim