Sen onur makamından
Ben rezalet makamından konuşuyorum...

Bildiğin tüm cennetler senden yana olsun.
Bizim cehennemimizi hiç bilmeyeceksin...

Sakinlik senin iklimin olsun
Girme bu fırtınaya bir daha, kendine başka kalabalıklar bul
Sana meftun, sana düşkün, sen delisi fırtınalar...

Ben başka bir hoyratın ve başka bir hıncın oğluyum.

Senden bir rüzgar istedim, kardeşlerimi bir araya toplamak için
Dağıttın bizi, her bir aleme...
Bir yanımı parmaklıklar ardına aldın, diğer yanımı dağlara...
Bir yanımı bodrumlara koydun, diğer yanımı toza...
"haydi bul" dedin "şimdi kendini[ /kalin ] bu kadar insanda

Senden bir kalp istedim
sen bana akıl verdin!

Gündüzler verdin...
Telaşe verdin...

Oysa ben senden kalem ve ateş istedim.
Gönül ve tuz...

Oysa ben tenimi dağıtmak istiyordum
Neyi aldın bizden, ey...
Niye aldın bizi...

Niye öğrettin çarşıyı, pazarı
Değeri ve üstünü...
Ben senden şırıltı istedim.
Sen bana kelimeler kelimeler ve koca bir çıldırmışlar koridoru verdin.

Gösterdiğin kapıdan girmeyeceğim işte.
Tatmayacağım!
Öğrenmeyeceğim hiç bir uslubu...
Asl’ımı usule feda etmeyeceğim.

Tırnaklarım derimde
Yırtarak soyunmaktır bizim sünetimiz!
Güneş bile batarken bizim tenimizde
Anla işte, o meşrep, o mezhep, o kader bizim değil.

Yolup önüne koyduğum saçlarımı al.
Kardeşliğimizi, sevişmişliğimizi ama en çok da dövüşmüşlüğümüzü unut!
Rüyalarıma girme, yırtarım bak bu hafızamı.

Ben senden değil kendimden ayrılacağım
Ayaklarım oraya, ellerim şuraya ben de o yana gideceğim.
Bütün halinde bir olmak istemiyorum.
İki olmak...
Üç olmak...
Beni sıfırdan önceye yaz.

Ahireti alıp Tanrının suratına çarpan bir kervana katıldığımı
Suratımı alıp üç kere göğsümde parçaladığımı
Kulaklarımı çiğneyip tükürdüğümü
bil...

Onurumu al başına çal

Kuyular itiyorum içime.
Beni böyle bil

K.Kentli