5
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1801
Okunma

Kanayan yaralarımı dağlar zaman
Kan kabuk bağlar
Güle döner tenim
Kalp kokar hava
Bir daha kan kokmaz gönül evim
Dilim sustuğunda gölgem oluyorsun
Kuruyup çatladığında toprağım
Vakitlice dökülen yağmur gibi geliyorsun
Acı pıhtılaşınca damarlarımda
Sancılarımı cıvıtan ilaç oluyorsun
Unuttuğum yüzüme düşen
Yüreğime süzülen
Yeni yetme güneşsin
Dilimde uçuşan dua Rabbe açılan elim
Aşkı emziren bir delisin
Ve aşkınla sermest gezen
Esrarını göğsünde taşıyan derviş delinim
Şöyle işveli bir göz kırp
Büz dudaklarını
Bendini çiğneyen sel gibi
Deli yüreğine koşup geleyim
Günler ve de geceler geçse yamacından
Savrulan toza dönüyor zaman
Eriyor neşveden kum saatinde zerreler
Kalbime çivilenen gam oluyor
Nergislere caka satan şehla dideler
Hasretinden çürüyor bak
Gönlüme diktiğin taze çiçekler
Yüzyıllar da geçse üzerinden
Ateşini taşıyan bu kalp bu eller
Ayrıldığın rıhtımda usulca seni bekleyecekler
Şimşek gibi çakan gözlerinde koyulaşır zaman
Zehrini zerk ederken akrep
Yokluğunda durup kalıyor yelkovan
Sensiz adım adım ölüme yaklaşırken
Bu gönül nasıl etmez ki feveran
Dokunamadığım ellerinde büyüyor bu aşk
Dokunduğumda duracak zaman yıkılacak bu köşk
Gömüleceksin ta dibine katresi olduğunda
Gözlerimden kopunca sel gibi kanlı eşk
Bize iyi bak, hoşça olsun ay yüzlüm
Olmadığın zaman olmadığın dünya ve olmadığın ben
Sensiz bir hiçiz kimsem hiç
Hiçlik hiç
Hiç...
5.0
100% (14)