Geceyi ve sessizliğini sevdiğini bilirim
Ay ışığıyla yıkadığını saçlarını
Yıldızları yamacına topladığını
Ve eski zaman masalları anlattığını
Yakamozları biriktirip ak gerdanına dizdiğini
Kınalı saçlarının meltemle seviştiğini bilirim

Bu gece açma perdeleri ay dolmasın içeri
Bu gece flört etmesin rüzgar perdelerinle
Yıldızlar düşmesin yanağına
Yatağına konmasın dolunayın halesi
Ve aklını başından almasın
Taş plaktan gelen ecnebi nağmesi

Bu gece bana kal istiyorum
Doldukça kadehime
Derunuma ak, yüreğimi yak istiyorum
Aslında her gece
Seni bu geceden kıskanıyorum
Karanlığa salıverdiğin özlemlerini
Kayısı çiçeklerine fısıldadığın sırlarını
Ay aydınlık yanını menekşe kokunu
Bana uzak yüzünü
Seni gören gözleri kıskanıyorum

Uzak iklimlere olan hasretini bilirim
Bir de uzaklara bakan gözlerini
Sensiz güneşini kaybeder bu kent
Canlar kimsesiz kalır
Kış düşer yüreklere dillere hazan
Gidersen bu çeri kaldırır kazan
Kal sen ay da kalsın
Bir gün çekilirsen yamacımızdan
Senle çarpan yüreğim bahşettiğin bu acıya
Söyle nasıl dayansın
Eğer gideceksen sevgilim
Gölgeni ardında bırakma sakın…