1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1697
Okunma

Fazladan özne kullanmaktan bu delilik
bir başka deniz de sadece yosunduk
ırmaklara aşık
çağırdığında
rüzgar yüzümü şey etti
serinlik. bunun yanı sıra mucizelere saplandı gözlerim
nasıl soyundum sevinçlerden
bir çırpıda nasıl giyindim seni
yeni mahsül verirken kabaklar
biz hepimiz bir mil öteden sevdik
bin mil uzaktaki sevgililerimizi
buna şahit tuttum soğuk kalorifer peteklerini
içimi ısıttı üşümüş parmak uçlarım
kendime söylemekten memnundum, taşladım kasetleri
bir albümdü sadece;dişlerim kazması kadının
yol doksanlardan biriydi eylülün
kanlar pıhtılaşmadan dönmüştü
arzuhalim
hazırdım yeni kızıllığa
(varolmadan hümanist oldum kısa süre, insanlar ölürken insancıl takıldım)
tüm orospular pembe giyiyordu benim şehrimde
ağladığımda cebimde kopya kağıtları çıktı
öğretmenim iki eliyle yanaklarımı okşarken
senin ellerin vardı. ağlamadım, ellerine üfledim
büyüttüm pamuk tarlalarını
adın şey etti kahveme
soğudum. nasıl bir etle yarıldın,
dokununca zabıtalar bastı
kanlıdonlarından çıktı ayaz demler
sahne tasarım tam akımdı, uzun çubuklar devrilmeden önce
astılar gencecik yaralarımı, ihtiyâr takıldık
kan sattık teklif edilmemiş pazar boşluklarında
hep bir fazla tümleçti
ant içtim
çalkalandın
siyam ikizi kalçalarından taştı
gülümsedi bulutlar
yağdın
süslendik sabaha
tam öpecekken ağzından seherin
iklim değişiverdi birden
her mevsime uygun aşklar var ettik
içimiz soğudu,
eğik borulardan aktı kan kırmızı ansızın
bir bardağa
Ay.
’Çay demle’ dedim, gizli öznemsin sen benim
elyazında olmasaydım yine de sever miydin
sanmam bu kutsal saçmalığı
sadece çay demle
soğutmaya razıyım elimdeki her şeyi
yeter ki sokul,
buharın genzimde.
5.0
100% (6)