4
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
1307
Okunma

Çok düşünme derim dinlersen...
Er geç alışacaksın akşamın getirdiklerine
Öyle olacak ki aldırmayacaksın boş bir evin çıldırtan sessizliğine
Antidepresanlardan umudu kesip
Yılları saymaktan vazgeçeceksin eninde sonunda...
Zaten parmakların da hesabı tutturamaz gece yarısından sonra
"Bir yaz günüydü"
"karlı bir kıştı"
Ya da
" yağmurlu bir ilk bahardı"
diye pembe tarihler vererek başlayacaksın,
Kırgın zaman akislerini anlatırken.
İşte o zaman başlayacak aynalarla husumetin
Yaşadığın şeyin aşk mı,
Yoksa alışkanlık mı olduğuna karar verir vermez
eski cümlelerini elden geçirip
hem aldanmışlığına
hem de aldatmışlığına lanet edeceksin.
Ara sıra gözlerin dalacak ; gözyaşın kupkuru…
Yalancıktan kahkahalar atacaksın, bastırmak için yoksulluğunu.
“yeter?” diye bağırmak isteyeceksin şehrin en işlek caddesinde
Ve delirmiş olmayı dileyeceksin
İnsanlar seni deli zannettikçe...
/
Şehir elinden geleni ardına koymayacak
İntikam için…
Kısas için...
Aşk için...
Cezaevi araçlarının penceresinden görebildiklerin
Özel kliniklerin terapi koltukları
Adliye binalarının güvenlik memurları
Ve elleri nikotin, saçları ilaç kokan kepsiz bir hemşirenin
Zorlama tebessümleri kastedecek yüreğine.
Doymak bilmeyecek beynini kemiren aç kurtlar…
Kafanı dağıtacak bir kelime isteyeceksin ,
Tek caddesi olan dilsiz şehirlerden…
Saklanmak için kaçtığın her limana suç payı vereceksin teninden
Etinden
Kemiğinden
Lakin
Payı paydasından ayrı var sayarak
Onursuz bölünmüşlüğüne boyun eğemeyeceksin
Yalnız,
Sekiz beş mesailerinde
Kuru bir günaydınla güne başlamak zordur;
Ama ona da alışacaksın…
Sıcak bir busenin getirdiği gülümsemeyi özleyeceksin uyanınca,
Şefkatin,
Sadakatin,
Sevginin,
Ne kadar zor bulunduğunu anladığında,
Acıyarak bakacaksın vakumlanmış bir hayattan arta kalanlara….
Bazen herkesten sakladığın o saç telini koklayarak ,
Ona sarılır gibi sarılacaksın ıslak ve kirli yastığına…
Bir umutla gözlerini kapatıp ,
İlk karşılaştığınız yere koşacaksın,
Ama yüzünü bile hatırlamayacaksın inan bana
Hatırlayamayacaksın…
Yok olup gidecek içindeki yaşama hevesi;
Dağılsan da toparlanacaksın güneş doğunca
Sonra yine dağılacak
Yine sabahı gelmez sanacaksın…
Aşksız dillerin, karşılık bekleyen sözlerine de alışacaksın
“ Seni seviyorum” diyen kim olursa olsun
“ben de seni…” demek adetten olacak…
“ben de seni…”
An gelecek kendin bile inanacaksın yalanlarına
Alışacaksın yaşamak zorunda olduklarına…
Ve
Acıyarak bakacaksın vakumlanmış bir hayattan arta kalanlara….