6
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
2804
Okunma

...
başka bir yer vardı
orası neresi
kimler vardı bilmiyordum
bildiğim tek şey
orası hiç bir yerde mutlu olmadığın kadar güzeldi
sana vereceği huzuru şimdiden hissettiriyor
seni kollarına alıp sıkıca sarılmak için bekliyordu
başka bir yer vardı
adını ortasından geçen nehirden alıyordu
dağların eteklerine kurulmuş küçük köyleri vardı
ısırgan tohumunu saçıyordu her rüzgarda
laleler nazlı nazlı salınıyordu
ve hep bahar olurdu oralarda
kimler vardı bilmiyorum
bilmediğim onca şey arasında neden bunu fark ettiğimi de bilmiyorum
annemi görür gibi oluyorum bir ara
havlu sardığı bulgur tenceresini koymuş koltuk altına
tahta kaşıklar dağılmış sebenin kenarına
yayık ayran kulplu bardaklardan taşmış
biliyorum birazdan bıyık yapacak dudağımızın üst rafına
bildiğim tek şey neydi bilmiyorum
mutlaka bende bir şeyler biliyor
bambaşka şeylerin farklılığını gözetiyordum
rüzgarın hızlanacağını biliyordum mesela
astığım çamaşırlar birbiri içinde sarmaş dolaş oldukça
ve kar soğuğu yüzümde yankılandıkça...
orası hiç bir yerde mutlu olmadığın kadar güzeldi
mavi kuşlar vardı; ayaklarında zilli halhallar
kırmızı kelebekler; kanatlarında bebeklerin uyuduğu
upuzun gözleri vardı gecenin; karanlıktan korkmasın diye melekler
ve biri daha vardı; eli hep elimin içinde olan...
sana vereceği mutluluğu şimdiden hissettiriyordu
bunu bilmek bile güzelleştirdi yüzümü
gözlerim tüm renklerin siluetinde gezindi
dudağımı binlerce kırmızı öptü
saçlarım sarı oldu, kızıl oldu, siyah oldu
önce perma yapıldı, sonra kısacık kesildi;
suyum, ışığım, yağmurum...
ve sonrası gökyüzü çöktü üstüme
karnımda kanayan bir yara ekseriyetle yamandı
gürbüz çocuklar doldurdu gezdiğim sokakları
arkamdan geldi kaygısız, kaküllü, şirin kızların kahkahası doldurdu benliğimi
ve ben
öptüm tüm gürcü kuşlarını bakışlarından
...
5.0
100% (19)