0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
936
Okunma

Odanın içine yürürken
incitmekten korkmalısın karanlığa ait ne varsa
haydut sessizliğin divanında kırmızıdır portreler
bir ışığa denk geldiğinde düşündüğün
üşümüştür en kalın yalnızlıklar altında
Orası çıkıntı, urların beklemediği yer, fazla laf, az anlam, irtica
mültecisi olanlar uzatsın saçlarını
yakmaktan bıkmazlar ip parçalarını
bazen çakmak, bazen dil
Anlam kuyusu, kızarmış inek, geviş getiren gönül
açığa vurulmak davetiye çıkartıyor
pelerininden dökülen adamlarla dans eden sarhoş vapur
bir kadın gibi üstünde hep suyun
Biraz masal, aitliği fısıldayacak canlılar şimdi kediler
nişantaşında ölebilir insan, kimsenin umurunda olmaz
sevebilir ve kedileri, okşayabilir, içine çekebilir en ürkeğini
sonra alkohol, ufolar, et tacirleri
Karanlıktan korkmayacaksın
artık hiçbir odada ışık kalmayacak
duygu çorbasına kaçmış asit haricinde
oysa niye hatırlarlar unutmuşlar, biriktirdiklerinin tedavülden kalktığını
5.0
100% (4)