2
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
1256
Okunma
Yitirilmişlik doğdu çırılçıplak
Kanadına uçurtma düşen gök kuşağı
Renk dilinle örtüştüğünde
Yapay düşükler çoğaldı git gide
Sancısı yitik bir güz sancısıyım, damarlarım kuruduğunda ölmüştüm.
Kör cesaret
Kirli bir aşk soyundu bugün
Her adım başına yalnızlık düşen o düş kırıntıları
Toparla gözyaşlarını da
Yeni bir adamın kucağında uyan.
Düştüğünde anladım
Yitirilmişlik kör kuyunun soytarısı
Geceyse kirpiklerimde uyuyan umutsuzluk payı.
Tik tak sesleri yüzümü örttüğünde
Her ah dudaklarıma sarılacaktı
Ve öpüşecekti yalnızlık duvağımla.
Kaç kez yığılmıştın önüme, bende sana doğru gelen yokluk iniltileri.
Kadına dair binlerce cümle kurulabilir
Sessiz başlayıp sessiz bitirdiğin sürece.
Lâkin bir adam ölüyorsa avuç içlerinde
Bütün kelimelerin boynu bükülür
Susar kalır her hece.
Perdeler yüzünle seviştiğinde anlarsın
Hiçliğin tadı
Çiğ süt kokusu kadar beyaz.
Bildiğim bütün mucizeleri hatırladım.
İsim şehir
Oyunlarının içinde kahkahalarımı yırtıp
Ve
Kör ebe saatlerinde
Şehrin boğazına küt diye oturmak istemiştim.
Bir kadının kahkahalarında boğulduğunu görünceye dek susmuştum.
...
Suskunluğumun dili çözülüp
Şiir yerle bir olmadan
Dağınık gecenin şiiri yitip gitsin satırların arasında.