3
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
2266
Okunma

Sana şiir yaptım
Önce hiçliğimi sergiledim, utandı gece
Sarıldı bir bebeğin emziğine
Ömür bir nefes kadar alacaklı
Ve aldı benden bütün borçlarını.
Kabuk bağlamayan yaralarım var içli içli
Sanki tuz öpse gözümden
Taşacak bütün yaşanmışlıklar.
Yeniden yazılabilir ihtimali olmalı insanın
Umuda aç, karanlığı okşamalı avuçları nasırlaşmadan
Bir çentik daha silerek günün gölgesinden
Çınar kokusu sarmalı sırtını.
Ve bir keşke daha dokunmadan dudak arasına
Silinebilmeli gölgesine zerh düşen çığlıkların saçaklarında.
Öyle ya
Bir gece daha yaşlandık
Ve çocukluğumuz sokak aralarında kayboldu sessizce
Horoz şekerleri bile piyasadan kalktı
Umudum bile alacaklı, mahalle bakkalımızın defterinden
Söyleyecek yüzümde yok zaten.
Kırık bir sandal kucaklamalı içimi
Şu vakit hemde.
Kayda değer tuzlu su öpmeli ayak tabanlarımı
Ki tabanlarım yaşanmışlığın verdiği ağırlıkla hantal
Mecâli yok adım atmaya
Hayli ihtiyar, hayli enkaz birikintisi.
Kırık ayna iki dudağım
Öznesini yitirmiş adınla öptüm
Koydum alnıma, onun da alacağı yok
Kaldırdım sessizce tavan arasına.
Şimdi dingin bir deniz içim
Martısına ağlayan ekmekleri de öptüm
Koydum alnıma.
Ve bir gece daha sildim
Silindi Lâ
Kaldı gölgesi
Onun da alacağı var yarınlarımdan.
Oysa bende o’na bir can daha verecek
Ne bir ihtimâl
Ne de mecâl yok.
Silindi şiir, kaldı gölgesi.
Sessiz bir gemi Lâ.
