3
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
909
Okunma
kilitli kapı korkusu içinde yoklar
inip aşağıya merdivenleri yokla
kim tıkırtı yaptıysa bu gece o yanacak
uyanın çocuklar şimdi tren kalkacak
buğulu akasya ağacı bahçemizin eski dinazorudur
annesi ölmüş bir böceğin daha fazla acı çekmesine izin veremem
ama kalkıp kaçmayı da beceriyorlar
neler hissettiğini hiç düşünmemiştim
kaçınılmaz bir sonun son istasyonu
nasıl bir çığlıktır iyi bilirim
bu beyaz ve gri tonlar
elim siyah elbisem ve aynada yansıyan yüzüme inanmasam
ki inanmıyorum
denemeliyim o zaman denenmeyeni
sende gel otur
bir şey söyle
hayır oturma tavanda asılı kal
saçlarından aşağı yerin kudreti
ilk defa seni çağırıyorum
mor düş ne imiş gör
kulaklarında küpe
son iniltilerine
ve en son
seni hatırlatırım kendime
o odaya mahsus kapandım
ağladığımı gören olmasının dayattığı acı
bana saçma geliyor
kimi kimden kaçırıyorsun
bukleli bir kuşun başka bir senaryosu var
ya mutluysa ve hafiflemişse
kuyunun uydurduklarından hiç bir şey çıkmaz
ön önlem olarak bu kadar kendime yanaşmışken
ikilik çıkartıp aramızı açmayın lütfen
bakın bir yanım uçurum
istersem sizinle gelirim
ama sakın sormayın üzgün anılarımı
niye kendini öldürmeyi düşünüyorsun
şiirin kumral saçlı kahramanı olmak için kapandın
sonra anahtarı sokup deliğine
açıp açıp evine kaçacaktın
hayatın bütün tıkırtıları seni arıyor
bağırırsan bağır
sana kimse inanmaz
hem ne kadar da seviyorsun gülmeyi.
şakacı şiir
kel bir orkestra şefinin uykulu halini takınıp
uçurtma çıtasıyla aklını havalandıran bir mumyasın
inanmıyorsan şarkının son harfine bak
şimdi ucu yere düşecek.
5.0
100% (13)