5
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1875
Okunma

.
.
.
.
.
hala ellerimde kalan kokusunda zamansız bir bahardı hüzün
soluk siyahında akşamların tutan büyüsü
serin gölgelerinde yeşeren umudun çiçekleri
hayata dargın ölümlü bütün ruhların son bir başlangıcında
inadına sevgiyi büyütmek için yüz çevrilmiş zamanlarda
sevgiden başka yoktu hiç bir şey kayalıklarda
martılar hisseder mi ölümleri çığlık çığlık seslerinde
her ne kadar martılar kadar olmasa da
yalansızdı şarkılar sevgiden yana
serin ilkbahar günlerinde titreyen yapraklar
henüz dalında güzel çiğnenmemiş umut kaldırımları
hani iliklerine kadar titreten cinsinden soğuktu banklar
ve rüzgarlıydı kaldırımlarda yürürken akşamlar
Kimbilir ne zamandır üşümüş ellerinde yüreklerin
sımsıcacık bir elin varlığının inkar edilemezliği
zamanın inadına hakim olan hilafsızca belki
tüm zamansız mevsimlerden terki diyar bir baharın yeşili
zaman elleri ayırırdı yüreklerden de önce
kader denen yalanı mahkum edemediğinde doğrular
yağmurludur hep nisan akşamları
hoyrat eser bu gün de yine o rüzgar
silinmiş ne çok ayak izleri var kaldırımlarda kalan
ve zamansız umutlarda mevsimler
mevsimsiz anılarda defnedilmiş hüzünlü bir mevsim
nisan ...
*
Mert YİĞİTCAN
19 . 08 . 2013
istanbul ( ne çok kaldırım var bu şehirde ... )
5.0
100% (6)