6
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1765
Okunma
İklimlere sığmayan dar zamanların ahvali bu
canı burnunda sancıların
utancından griye ant içtiği anlar
Reddetmek gerekir kimi zaman bazı şeyleri
Kızılay meydanını mesela
tıka basa kalabalık hiç olmadı buralar
adım başı gölgesine rastladıklarım aslında yoklar
aklıma estikçe uydurduklarım avuntu
her köşede umuda benzeyen bir göz yok
muhallebiciler de tatlı bakmıyor artık
Rüştü ispatlanmamış kıran kırana bir iç çekiş
doğru yanlış kol kola
kurtla kuzu arkadaş
varla yok arasında gidip geliyor keşmekeş
Yeni doğanların sehpası hazır ilk günden
ipi çekmek an meselesi
nedeni; erken gebelik
Kaç neşter yedim solumdan bilseniz
kaç çizik var yüzümde
her güne bir imza düştüğüm
Nasıl bir ağu bu
nirvalardan uzak
ihtimaller alem ötesinde
sınırı geçmek yasak çok zamandır
Nasıl bir ağrı
tene değdikçe sızlayan
Ve nasıl bir ağıt ki
dile düşüremediğim
ana/kara’yı ağlatan
hakikatten ar etmek de yeni trendymiz
Sürekli bir afyon kokusu
zil çalan mideler aymazlıkta
dibi tutmuş kazanların yönleri okunmuyor
Kuzey’ler daha sıcak
Güney’ler buz kesiyor epeydir
Yolları bozuk bu köyün
emanet kapı tokmağı
paslı bir kilit
el elde baş başta
dönüş yok bu hikayeden....
5.0
100% (9)