1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1080
Okunma
cennet ağacının altında sessizce çekti içini
bulut kahrını gizli
parlak olacaksın her anı gibi bu günde
koştular
sarıldılar
sevindi
şimdi ağlıyorsun ya
öyle zannediyorum bakışarak
toprağın yankısına duyurabilir miyim sesimi
hatırlayabilir misin seni üzen kristal çiçeklerini
patikayı dön taş yastıklarda uyu
koş atla çamurlar bulaşsın ayağına
denize inmeden kalabalıklara seni seviyorum de
dönsün bumerang yangınında aynı sevdalar
bir tereddüt
beraber yıldızlara bakmış mıydık acaba
gel git aynı terane yoksun
parmaklarıma değen yokluğunmuş hayret
hiç bu kadar anımsamamıştım kendimi sende
sonsuzluğa açılan özlemlerimde
başka başka yerlere aynı duygular taşınırmış
enimi ölç boyumu boyla dudaklarınla
nasıl sarılırsın bilmiyorum eskisi gibi
orada kavuşurmuş arzular ilk kokusuna
bu hatırayı kapatırken üstüne
binlerce ağırlığın anımsatan gücünü besliyorum
köklerine bulaşmış bir yalnızlığı kendimden
ve sana kondurmak için bu harfleri
terk ediyorum rüyalarımı senden.
5.0
100% (9)