4
Yorum
7
Beğeni
4,4
Puan
1041
Okunma

şimdi bir dua güzergahında bir mazlum
bir ah hizasında titretmekte dünyayı
bakır rengi sukutun derin dibine
bırakıp gittiği yetimleri damlamakta
muştulu aşklarıyla nice adamlar doğrulup
en kesif sabahlara tan yerini yoklamakta
ötelerden yenilmez ordularla gelip kıyama
duanın şahı öfkeleriyle çağa haykırmakta
ey insanı,insanlığını hiç eden kanlı eller
toprağı suyu kirletip çeçekleri kıran eller
herşey bir yana emanetin haini olan eller
gecenin şerlilerini bile ürkütüp karartmakta
yer yarılıp gök delindiğinde kıyametse
pembe elleriyle henüz süt bir nefesken
henüz hiçbir yeşili kırmamış incitmemişken
al kanlarla ölümlenen güzellikler ne
ah insan olmanın eşrefli sorumluluğunu
kağıt üzerinden kazıyıp yaşayan adam
hal lisanıyla herşeyin sırrını söyleyip
her imkanı mümkün kılan duasıyla gelse
gelse gelmenin her hakkını bahşedip hayata
gözbebeklerinden tutup terü taze iyiliklerin
davanın bayrağı gibi her kıtada dalgalandırsa
bizi kendi kılıp yeniden reçetelese zamanı
ölsek kalbimize kıymık gibi sağılan kemlikleri
şerrin her melanetini kurusak nefsimizde
yerin göğün melekleri bakıp pür halimize
imrense ah derin derin iç çekişleriyle
adalet neşveleyip etimizden tırnağımızdan
haddini bildirsek zulmeden herbir zalime
gülşenleyip güzelliklerin en saygınlığını
sevsek yaratılmış olanı yaratandan dolayı
işte o an dua gücüyle el aman eden haksız
belki de bir kalbinin olduğunu farkedip
munis bir şirinlikle pekbir mütebessim
teslim olacaktır yeniden eşrefliğine
ah resul haylayıp hakladığından beri hayatı
en güzeli seyrettirip zamanın herbir anına
herşey cennetin tadında yahşi bir mutluluktu
ne zaman ki yolun bozuldu ayaklar burkuldu
5.0
75% (6)
4.0
12% (1)
1.0
12% (1)