19
Yorum
40
Beğeni
5,0
Puan
2408
Okunma

Ki S/en susma
Maşuk
En güzel türkünü söyle tenime
dokun karayel düşen saçlarıma
iltica et içime ve
içimden şehrime ulaş
soyunmus terli bir hecede
ki avuç içlerinle
dokun kaburgamın üstü derimin hemen altina
A/h Maşuk
sensizlikte yakamozlara hasret gözlerim
şehrim olur mezarlık
gece yarısı
ölülerin cirit attığı saatlerde
azı dişlerinden akan salyalarla
bir köpek havlar
eşikte
Gök kubbe parça parça düşer
soluk ve cılız halde
sağım solum pencere
pencerede gece
uçurtmalar asılı kalmış gökyüzünde
öksüz
Şarkılar yarım ve kırık
düşmüş dili lal bir ney’e
kabusun rengi mor olup halka halka
namahremliğimi istila etmekte
ve inanki evlat edindim iki dudak arası
sözlerini
sözlerin/ki kuyuya düşmeme sebeb olan
çivi ucu asışların da yüreğimi
S e n d e n B e n i
doğurarak
Tuz denizinde güz sarısı şiirlerde
fotoğrafa düşer kayip kelimem
Şehirin soğuk güneşin küs hallerinde
ve kırmızıdan bozma bir pembe/de
Islak bir sayfa
Kalıp gidemeyen kozalakta
toprak Yanım
ki hiç bir lisan tarif edemiyor
icimdeki mevsimlerin telaşlı çaresizliğini
sokaklarının dar ve karanlıklığını
eteklerimden asılır gece ceker derinliklerine
Ah Maşuk
düşürür-ken
Ben beni kasıklarımdan
dişleri arasında et parcası
İcten ice cürütüyor
kırmızı ve moru ile
Kanıyordu ki
Sıcak ve ılık akıyordu ağız kıvrımından
ve bütün harflerime asılır ismin
Daha dokunamadan ilk harfine
kanattı yüreğimi derinden
Ki yüreğimdeki
Kan acıdı
Kavuşma türkümü söyleyemeden
Dilim
Ve boğuluyorum içimden
için(den) teninde tek bir nefeste
suyun bir adım mesafesin-de
Ne duruyorsun daha
Ruhunla tut beni
GölGe
...
5.0
100% (47)