23
Yorum
41
Beğeni
5,0
Puan
2887
Okunma

Geçmiş zamanın bir mevsimi
genzime kaçınca
En ücra köşesinde
İç/sel bir savaşta
kokun
hücrelerime kadar işler
kelimelerinin sağanağında
Nefes kadar yakınken
Aç ruhun
Kır/gın kalışı
sessizliğim kadar kanıyorum
simdi
parmak uçlarımdan
ve de
en kara gömleğimi
giydim bu gecede üzerime
Kanatlarım da üstelik
Serçe ıslaklığındayken
tırnak geçirir
saçıma çaresizliklerin
utanmaz izi
Sana dair tüm sesli kelimelerimi
Yatırırken sonsuz uykuya
berduşluğunun,
Zemininde
Kekeme bir mum sarsılırdı
Ölüm kokusu yarasında
ve büküp
Ezdiğimde dilimi
Dudağımın kenarına
Düşen titrek k/anda
Yitirirken kendini
bir toprak kaymasının
boşluğun da
Arsız yalnızlık ahlat gibi
Kök salar
bileklerime
Şimdi
Yabancıyım kendime
Sensizliğin arifesine
düştüğümde ve
Cümlelerim çarparken
Yavan gülüşlerime
Gece sus pus dilim lal
Bir dudak bükümündeki
saatin bize yarim kalışında
Odamın zifiri karanlığı
yapışırken tenime
Üşüdü ölüm nefesimde
öylece
Kör düğümler
Dolandı boğazıma
caresiszce
Ne kadar gitmek istesem de
Nafile
Ayağımda/ki prangalar
Biraz daha çekiyor derinliklerime
Dibine…
_________Uzandığım…
Gölgesiz
________________çürümelerde
ve
Aklımdan sarkıp da tenine bağırdığım/da
GölGe
...
5.0
98% (47)
3.0
2% (1)