13
Yorum
35
Beğeni
5,0
Puan
2650
Okunma

Sabaha yakın gece yarısından sonra
baskına uğradı bedenim
devrim yiyor kuyu diplerinde
içim
Nefesim dört nala bir kısrak
Cennetin kapısı aralanır
dudaklarında
ve sınır boyunu aşarak
tendeki tuzun suyunda
boy verdi dilim harf harf
kaldigim yerde
an/ımsanarak
Tuzun dilimde bir yangın
kandayım
yangınlar devrilir üstüme
Sahidimsin
Leyl/i
Kılıfından çıkan
sustalı olur ellerim
ve
tırnaklarım batar
yırtarcasına
nadasa kalan
bedene
Ki
Bir savaş meydanı
avaz avaz koşar
doğmamış kelimeler dilde
saplanır bir intaharın dişi
derinden tene
Kan kırmızısı
Göz bebeklerim büyüdükce büyüyor
tendeki coğrafyada
dolup dolup boşalır
ahkam kesen
sarhoşun
naraları
dar sokakta
Ve
Ruhlarımız davvet cıkarır
cennete
sürec karmaşasından
lotus çiceginin kokusu sarar
dört bir yanımızı
Yarık bir ay
şahitlik eder bize
yazgımızın bitim
fermanında
Gök düşer üstümüze
Bir sızı cekilir cephesine
tel örgüleri arasından
Uçuk verir bir rengin
ses tonunda
tümce
Ve Aşk yırtılır sırtından
kapalı kapı ardın/da
GölGe
...
5.0
100% (46)